16 Kasım 2020 Pazartesi

Kılıçların Gölgesi

 KILIÇLARIN GÖLGESİ...


Yeryüzü dinlerinin ya kutsallık bahşedilen kitapları vardır ya da kutsal sayılan metinleri. Bir de Tanrı, tanrılar, din getiriciler, dinler ve kutsal kitapları da içeren kitaplar vardır. Tıpkı "Kılıçların Gölgesinde Tanrılar ve Dinler" gibi…


Dinleri anlayabilmenin,  tanımanın ve kabullenmenin temeli kutsal kitapları veya kutsal sayılan metinleridir. İlk referans onlardır. Diğer yandan mevcut kutsallığı hakkıyla irdeleyen kitaplar da kendi çapında bilgi hazineleridir. Bu özenli çalışmalar dinler tarihin aynası, tanrısallık kaynağına ışık tutan özgün değerlerdir.


Kitaplar, din olmanın ve dini yansıtmanın yanı sıra ahlaksal kurallar ve öğretiler bütünüdür. Belki de dinlerin zorluklar yaşaması ve hatta yeni dinlerin doğmasının ana nedeni kitap bütünlüğünün bozulmasıdır. Dinsel ahengin çözülmesidir. Yani dinlerin ve kitapların ahlaksal felsefesinin içinin boşaltılmasıdır…


Boş ve geriletici süreç ahlakın yerine siyaset geçmesi ile sonuçlanır. Böylece egemen siyasetin güdümünde geleneksel ritüeller bile dini vazife sayılarak din içine çekilir. İstisnasız yerine getirilen bu dini pratik de din olur. Tanrının ve tanrısal kitapların uzağına düşülür ve zamanla kitap dininden hepten kopulur. Kopuldukça dinler daha da siyasallaşır, siyaset hepten dincileşir. Tanrısal değerler ve değerlemeler tamamen siyasetin inisiyatifine geçer. 


Arada kalan insanlar da, çıkar yol bulamayınca, kitapların dışına taşarak yeryüzü Tanrıları icat ederler…


Dinler için tehlikeli aşama işte bu durumdur. Diğer yandan dinleri ve kitaplarını, tanrısal kutsallığı ve nedenselliğini yeterince anlamayı önleyen dinden çıkarı olanların tahakkümü, işi içinden daha da çıkılmaz hale getirir. Mevcut dinler iyice zaafa uğratılır. 


Dinlerin kitapları ve kutsal metinleri de, salt metnin dilinde ezberlenen, şiirsel okunan, uydurma kutsi günlerde anımsanan, anlamadan hüzünlenilen manzumelere dönüşür.


Kitaplarların ahlaki teorileri, örf adet, gelenek görenek ve kutsal hikâyelerle beslenmiş örneksel derlemelerinden hiç ders çıkarılmaz. Daima alternatifler öğütleyen dokusuna, ayrıntıladığı ahlaksal kurallara ve akılcılığı öne çıkaran yapısına asla önem verilmez.


Ne yazık ki bu yıkıcı atmosfer, tüm yeryüzü dinlerinin ister yazılı, ister sözlü, isterse sonradan yazılmış kitaplarına bu bakış açısı, zorba din mensuplarına hazır zemin yaratır. Ve dinlerin çoğu neredeyse, çok kitaplı din olma vasfına evrilir. 


Bu çok kitaplı tek tanrılı veya tek kitaplı çok tanrılı din batağı, ahlaki kuralların yozlaştırılması, kitapların öğütlediği ve önerdiği modelleri de yok eder. Öyle ki bireyden bireye, toplumdan topluma değişen, kökeni aynı bambaşka dinler oluşur.


Kutsal veya değil kitaplara saygısızlığın, yaygın kitapsızlığın son aşaması da hangi çağda olursa olsun, ilk çağ ilkelliğine dönüştür. İşte bu tersine dönüş kayboluşu veya yok oluşu günceller. 


Kurtuluş belki yine dinlerin kitaplarıdır. Dinlerin matematiksel formülü ahlaki değerler çerçevesinde kurtuluş örgütleyen kutsallıktır. Özellikle akıl ve mantık zorlayan aktarımlara ve kimi yoz kaynaklara dayandırmadan vicdan sesinin dinlenmesidir. Vicdanın sesini doğrudan duyabilmek için, dinlerin kutsallık bahşedilen kitaplarını ve kutsal sayılan metinlerini anlamanın en vazgeçilmez olgu olduğunun kabullenilmesidir.


Kabul gördüğü ve olduğu kadarıyla "Kılıçların Gölgesinde Tanrılar ve Dinler" kitabı da bu saptamalar doğrultusunda naçizane Tanrı varlığına ulaşma, Tanrı ile yüzleşme çabasıdır...

Hiç yorum yok: