18 Nisan 2016 Pazartesi

SU TOPRAK ATEŞ

SU TOPRAK ATEŞ

Suya ateş düştüğünde
toprağa su değende
tutkuyla sarar kollarını memleket.
Gerçekliğin en iddialı yakınlaşmasıdır yakalanılan
eğer akıl durursa bir an
çarpar duvara gölgeler
insan yeterince hoş olur.
Boşalır duygular.
O hoşlukta
alışıldık alışılmadık öyküler bir tuhaf kaçar.
Kaçar adanmalar
çünkü serbestlemiştir öykülere dadanan iblis
aldanışlar taşar.
Fısıldar adını sanını alev dilli düdük.
Ateşe su çarpar
doğanın vahşiliğinde ıslanır memleket.
Kimseler anlamaz asıl ahengini aşkın
hoş anlasalar ne yazar.
Toprağa su değmiştir bir kere
dokunmuştur hayata ateş
altüst olur anılar
çılgınlaşır anlar.
Yeniden doğar filizlenir büyür ve ölünür
nasıl sa öyledir asalet
aynıdır
memlekete hasret.
talih kuşu tüner gerçeklik ötesine
tutsak gönüller
ister adalet.
Bülbülün ötüşü ranadır ama dinlemesi bir tuhaf kaçar
eğer çatlamış ise cilalı taşlar
fenadır
uyanır memleket.
İçinde içinde gizli efsaneler hepten yalan olur
artık kim takar ejderha kaç başlıymış
yılanın dili ateş
uyanılır.
toprağa su değecektir aşkla
her cemre
cama vuran kar tanesinde
melek.
Değersizleşir kabuslar kaç kez görülse de
bitmiştir yaz
değmiştir cana canan
yaş sonbahar.
En korkulan anda geri döner öykücü
cesarete temalanır öyküler
tamamlanır.
Su değende toprağa
toprağa ateş düşen de
yepyeni öyküler canlanır.
Canlar yanar
Yanılan şiir gibidirler.
İlk paragrafında alışılmadık bir doku dokunur yüreğe
su toprak ve ateş çağı
çağrısız
içinde serbest kalmış iblisler dolaşır.
Sürpriz bir öyküdür akla çalınan
öyküdeki şiirler
havaya hayallenmelerdir.
Tüm zamanların en karakterlisidir içten içe kederlenilen.
Suya ateş değende
zemine çakılır aşklar
toprağa kan
bulanıklaşır.
Kim bakarsa bakar bedeli ödenmemiş bu efsanelere
talih kuşu ejderhanın başına konduğunda
yılanın alevli dili
yakalar ibiğinden
iblisi.
Bir konar göçer öyküsüdür şiir şiir yanılan
yandıkça yayılan.
Toprağı su döğende
döğünmeler başlar.
Klasikleşmişçesine inanılmazdır buharlaşan
su ateş ve toprağa dair
memleket
hoş…

Hiç yorum yok: