TERS BASKI
Bayram seyran aldırmaz bu yol döner, tersine gider. İçerde dışarıda içtenlikli olmayan iç sesler, tümü tek satırda kara gövdeli Denize ve mürekkep mavisi göğe dökülür. Suya ve havaya asılı kalır. Haznede ise uzaklara şavkıyan bayramlık ters baskı ve seyranlık matem...
Madem bu kutlu yolculuk tersi düzüne çıkarılacak, böyle zayedilecekti, yeryüzünün en bayat zayıflığına tutkulanmak da neyin nesi, kimin fesi. Yol bilmez iz bilmezliğin tamponu kirleten hali feci. Kaportaya muhtemel getirisi ise tamamen muhasebesizlik. Resmen pert durumu. Dolayısıyla bu yol döner, tersine gider...
Hayat işte ters giden bir şeyler oldukça başta imanı gevretir. Zaten vakti saati olmayan veya hiç olmaması dilenen dilek hiç tutmaz. Sonra yıllar yılı ihtimam gösterilen hakikatlerle maalesef yüzleşilir. İllaki bir gün intikam yüzleşmesi. İleriye dönük umut vaad eden yüzyıllık yalnızlık allem kallem edip, aleme imzasını atar, mührünü vurur. Tek cümle ile aşılır barikatlar, başa gelen çekilir yavrum.
Hasseten usul erkan, hasılı edep çıkmazında varlıkla yokluk arasında sıkışmalar, inama ihanet, sus pus imansızlık yaratır. İmansızlıklar hayal meyal bile hatırlanmayacak ama yutkunup geçilmeyecek huzursuzluk toplar. Topu haziruna elbet kalıcı hasar bırakır ve de ehline sır...
Tersine giden şeyler güngüne arttıkça veya edimlerde sanki bir artniyet varmış gibi hissedildikçe af diletmenin ilmine çıraklık başlar. Vediaya hıyanet vedayı kolaylaştırır. Kıymet bilmeyi öğretmenin ve öğrenmenin amfisinde fi tarihinden beri belletilenlere öğrencilik de biter. Öyle ki gönlü havalandırma teneffüsleri, ömürden giden günlerin ve gelecekten çalınan yılların sabrı zorlaması hepten tersoluk günlerini haşlar. Gerçekten daima ters giden şeyler yankılanır zihinde. Böylece ıslak ve kaygan zeminde anasını satayım babında, her yol tersine döner...
Döngü tersine işledikçe merhamet barındıran tüm perdeler kadife kadife kapanır. Balmumu kara gölgeler arka fonda titreşir. Mum alevi dönüşü olmayan yolun oynak kenar süslerine dönüşür. Oylumlu gidişin hemen sonunda ise kupkuru bir yol belirir. Ağır kusurlu yolun sağında ve solunda kapkara ucube heykeller. Resmen mort hali. Karanlık içinde karanlık ve radikal ayıklanma. Keskin virajlar dönülünce kısır döngü ve yeniden eski kalıba döküm...
Aslı hu nesli hu ölüm dirim, hüzün gülüm her yerde. Yerli yersiz, tersine düzüne dümen kırılınca hemen oraya dönülür. Keşiş kıble eser, yol döner, yolcunun nevri döner burun direklerini ölmüş insan kokusu sızlatır. Bir yol döner, tersine giderse eğer tersi düzü metal toz fırtınaları yeşertir. Yol üstü ne yediği ve ne idüğü belirsiz nam namus hırsızları kervana yeltenir. Yoldan eden kötü bir rüyadır, bağ yolu dağ yolu ikilemiyle han duvar konaklanılan. Darlanılan darağacında ölüm kokulu karabasan. Haliyle baskın basanındır her zaman...
Bayram seyran bilmeyen bu yol döner, tersine gider. Tersi düzü kader, yol biter kan ter yolculuk sürer. Öncesi ve sonrası olmayan büyük bir fotoğrafın içinde sürünür bütün adlar ve adresler. Dış kapı tokmakları, iç kapı alemcileri. Bir kalemde boşluğa koskoca bir daire çizilir, iç sesler daireyi ufaktan doldurmaya başlar, ta ki kurşun kalem elden düşene, yol bu yol tekrar tersine dönene dek...
Hayat denilen sağı solu keskin uçurum bir yol. Yol döner tersine gider ama hayat bir yanının üstüne akıp gider. Yedeğinde yığınla hesap. Hesaplar ayrıntılı tutularak, tek bir hesapta birlenir. Bir çaylak çağıltının en dibinde kıvranan gümüş çatıları, yeryüzünün en beter yolsuzluğu kaplar.
Eri uşağı, iti kopuğu, biti yavşağı bilir, Deniz bitince hele yol yordam kaybedilince bu yol döner tersine gider...
Bu ters baskılı tersine yolculukta en içtenlikli iç sesler tek satırda zehirlenir ve hazneye kısa bir not düşer, bayram seyran matem...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder