20 Ekim 2018 Cumartesi

PASTÖR AŞISI...

PASTÖR AŞISI...
Ne acayip bir memleket şu memleket. Zamanında kuduza açtığı savaşla adını bilim tarihine yazdıran asırlık Pasteur'ün adını bile unutturdu, bu pastör...
Öyle ki birinci Pastör kuduz mikrobunu da aşısını da bularak bilim yolunu ışıklandırmış, sayısız bilim yolcusu da onun yolundan gitmiştir. Şarbon mikrobu ve aşısı da Pastör'ün listesine eklenebilir. Yani bir çok mikrobu ve aşısını bulmakla bilim tarihinde haklı yerini almıştır. Hatta yüzyıl başlarında İstanbul'a bile gelmiş, bir zamanlar bir kolera salgınının önlenmesinde aktif rol oynamıştır. Ancak bugün arama motorlarına Pastör girince şu garip memlekette içeri tıkılan papaz Burunson da monitörlere düşüyor. Burun farkıyla bir yarış sürüyor sanal alemde. Pek yakışık almayacak ama durum bu. Yani iki aşıcının değişik açılardan fotoğrafları yan yana görsellenebiliyor.
Artık bu ikinci pastörü kimse unutmayacak demektir. Bu memleket sayesinde. Pastör burunları sızlayarak bu memleket erkanına ne kadar dua etse azdır...
Bu protestan pastör orta boy elçi pozisyonundan Usa evangelistlerinin en tanıdığı önder konumuna erişti bir anda. Bu millet eriştirdi...
Protestatör pastör sessizliğe gark olmuş şu fakir memlekette, testlerini yaptı masterini tamamladı. Ve geçer notu aldı, gitti. Dövizin ani yükselmesinin baş mimarı olarak. Milletin önüne taksitle kuyular kazılmasında maskot olarak. Piyasaları da büyük durgunluğa iterek. Pastör resmi tezini böyle yazdı. Tezinde de bu bereketli toprakların koruyucu ve manevi değerlerini bizzat uyguladı. Vurguladı. Şimdi geleneksel sistemciler dünyanın sembol kapılarının kapandığı bu sürece şükretmeyi öğrenecekler. Aşırı aşıyı diğer pastörlerden. Aşılanarak...
Zaten pastörize süt ve süt tozu alışkanlığı kazandırıldığı günden beri bu milletin saflığı, masumiyeti, mazlumiyeti, iyi kalpliliği, duygusal bağlılığı ve güce bağımlılığı hiç tükenmedi gitti. Arttıkça arttı.
Artış hızıyla mistizmin büyüleyici ve gizemli dünyasına girerek hep aldandı. Hapsoldukça aldatıldı. Değişik faktörlere göz yumdu. Son kertede pastörlere bile aldandı.
Köken ve etimolojik incelemesi bir yana pastör Burunson son tahlilde tüm amatör çobanlara da pastoral esin kaynağı oldu.
Bundan böyle üç beş yıl kolejlerde ruhani boyutlu eğitim olan her elçisel kilise çobanı Burunson dan güç alarak yeni krizler yaratabilir. Dünyanın dört bir yanında sürülere eğilebilir. Zaten bu klişe kiliseciler şu memleketin en ciddi probleminin aslında her şeyi pastörlerden beklemek olduğunu belirlemişler. Bekleyen dervişler diyarı yani. Bunu da bir şekilde çözüme kavuşturmuşlar. Darda kalmış milleti İsacı yapmak. Aşılamak. Aşının tutmasını sağlamak. Yaparken memleket batmış umurlarında değil. Dertleri İsa da, İslam da değil. Belki de gayeleri büyük efendiler adına toptan, madden manen memleket batırmak.
Buradan popüler politikacılara ve karikatür yöneticilere duyurulur; zor günlerde akla zarar aşı şırıngalayanlar hortlar.
Pastörlerin de tek derdi vardır; kaleyi içten fethetmek.

Hiç yorum yok: