15 Temmuz 2017 Cumartesi

TEMMUZ BAYRAMI

TEMMUZ BAYRAMI 
 
İnsanoğlu genetiğine işlemiş yıkıcılığın kurbanı olur belli dönemlerde. Askeri sivil, silahlı demokratik tüm darbelerde, darbe evrelerinde. Özellikle zaafların liyakatle yönetilemediğinden göz göre göre beliren ve gelen sınırlı, kapsamlı, denetimli faşizan kalkışmalarda. Ve sonrasında zafiyetten ziyafete bir dönüşümle renklendirilir her kalkışma kıyameti. Şimdilik yaşanan yaşatılan bu…
 
Oysa kurmaca işler dünyasında nice sürprizler vardır. Nice ayrıntılar saklıdır satır aralarında. Arada arastada kalmış ne kalkışmalık çapraşık ilişkiler gizlidir. Süreç sonrası dinci faşist kimliklerde yavaş yavaş belirginleşir o belagat. Yine de hiç bir kurgusal mucitlik önleyemez bu hain trafiğe kafadan kapılmışlığı. Anında reddedilen gönül bağını. Bu ihanet içeren trajik din iman dokunuşlarını.
 
O yüzden her tamamlanmamış devrede gerilim en zirveye vurur. Ve potansiyel kalkışmanın veya filmsel hesaplaşmanın istisnalarını es geçenler, zaafı zerafetle yönetenler ve bal mumlu zarfı kapanlar hep iş başında olur.
 
Eğer devamı gelirse ki şimdilik öyle görünüyor her seneyi devriyede gerilimden tutku ve gerici utku yaratma çabası artar. Şimdilik bütçe ile orantılı anmalar gündemde. Hiç de düşük bütçeli değil. Toplama ve derleme anılar yakın gelecekte acı bir sona veya sonsuzluğa muktedir. O halde sadece zihinlere nakşedilen sıcak sahneler üzerinden varılacak yargı, kuşkusuz kurgusal bir değerlemedir. Değerlidir veya kısa zamanda değersizleşir savı başka mesele. Bu gün için meşgul olunan ve mesul olunan tam gaz hız verilen Temmuz Bayramı'dır.
 
Ve yeni diriltilen bu Temmuz bayramında odalar borsalar, belediyeler velediyeler ‘bedava pilav, çiğ köfte, çay, su, dondurma dağıtarak’ asli görev ifade ettiklerini, ulvi vazife tamamladıklarını marifetten sayarlar. Adalet yürüyüşünün hemen peşinden, direniş- diriliş yürüyüşleri organizesinde harçlıklanırlar.  Timsahi hıçkırıklar tutar yeri göğü, çepeçevre sarar. Top yekûn Adaleti ve hukuku askıya almış olağanüstü hal yönetimi ile beraber çürüyen milli ve manevi değerlere bayramsal bir katkı yapıldığı sanılır.
 
Hiç bir zaman niye hangi batağa sürüklenildiği, niçin onca kayıplar verildiği ve neden bu kalkışmaya yol açıldığı, nasıl böylesine aleni bir ihanete göz yumulduğu ve de kazancın topunun kimlere düştüğüne akıl yoran olmaz…
 
Akıl erdirmeksizin, bir şehit ve gazi edebiyatı sürer. Sürdürülür. Canlar hangi akla hizmet toprağa düşmüş düşürülmüş sorulmaz. Ortalığın yüksek maaşlı çakma gizli gaziler ile donatılmışlığı asla sorgulanmaz. Varsa yoksa bir destan havası. Allah'tan rahmet ve şükran sunumları.
 
Coğrafyaya egemen hengâmede puan kaybetmiş üst akıldan arta kalanla tam da punduna getirilmiş üst akıl ölçeğinde Temmuz ortasına bir bayram kampanyası monte edilmeye çalışılıyor. Hepsi o kadar. Kolayca önlenebilirliği iddia ve kalkılışı muamma Radikal dinci bir kalkışmanın yaktığı yok ettiği canlara, kırdığı camlara, devirdiği çamlara vurgulu bir karnaval havasıdır estirilen. Envayı çeşit fişlemelerle ve afişlerle tarihe anlı şanlı bir destan sayfası eklemesidir güdülen. Güdümlenen resmen bayram güncellemesidir.  
 
Her şeye rağmen hain mensubiyetin içten içe sızma, boğma ve bozma operasyonları ile iktidarın bunları muhafaza gayreti ve aklama eylemselliği unutuluyor, unutturuluyor. Bayram havasında aziz ecdat temelli gözde direnişe sözde dirilişe simge bir devletin bekası girişimi işleniyor kiralık akıllara. Sıradan kaldırımsal bir ayrışma, sıra dışı  hain bir kalkışma modunda. Hatırda bunlar kalsın isteniyor. Aslı astarı hepsi hukuksuzluğa resmi kılıf.
 
Kayırıldıkça kıyı köşe saldırganlaşan ihanetin seneyi devriyesinde memlekette yalandan demokrasi coşkusu yaygınlaştırılıyor. Bir yerlerde iki bin on altı metre al bayrakla yeniden direniş ve yeniden diriliş yürüyüşü başlatılıyor. Yürütüşün özü ise ‘koalisyon, kumpas ve referandum’ üçgenindeki on yılların ortaklığının dışa vurumunun önlenmesi. Paylaşan kardeşler restleşmesi neticesinde külahların düşmesinin üzerinin örtülmesi. Ve hain darbesel girişimin Allah'ın lütfu bir kalkışma olarak lanse edilişine güzelleme. Karşı devrim tekerlemesi, bayram şekerlemesi.
 
Oysa püskürtüldüğü iddia edilen hain darbe girişimi kalkışmasında ibreti alem bir devlet erkanı zaafı ve devlet zafiyeti var. Her şey alenen ortada. Ama bunları düşünen yok. Soran sorgulayan, yoran yorumlayan, bu günden yarına yargılayan yok. Yarım yamalak bir tapınma. Memlekette bir bayram haftası, şehri devlet ziyafet zamanı.
 
Hangi bayram? Belki de ileride zamanın pratiğine işlenecek olan ‘15 Temmuz demokrasi ve milli birlik bayramı’. Veya…
 
Şimdiden kutlu olsun…
 

Hiç yorum yok: