17 Temmuz 2017 Pazartesi

MİNYATÜR DENGE…

MİNYATÜR DENGE…
 
Doğrucu gözle, doğru noktadan bakmayan, perspektifi hiç önemsemeyen, zatları makamsal önemine göre büyüklendiren oyası, boyası sulu bir ‘minyatür denge’ aşılanmış memlekete. Ya da ışık ve gölge derinliği olmayan, oylum etkisi duygusuz, tekniği uyumsuz bir dengesizlik yansıması, yansıtılması. Sonuç dere tepe düz bir memleket manzarası… 
 
Minyatür eserlerde en dev görülen, en muhteşem sayılan ne varsa küçüldükçe küçültülür. Ancak küçülmenin de küçültmenin de minyatür içinde bir sanatsal dengesi vardır. O dengeyi atmosferin hikâyesi içinde korumak ve kollamak gerekir. Yoksa en verimli eser bile unrealisttir.
 
Gerçek hayatta ise uyum ve duygu bizzat denge, doğal denge öğeleridir. Ufku umursamaksızın dengeler bir bir bozuldukça ne uyum kalır ne de duygu. Veya her alanda her manada uyumsuzluk kaşındıkça, duygular duyarsızlığa katıldıkça denge bozulur. Her iki bozgunda da umursamazlık, ilgilenmezlik, ilgilendirmezlik, bilmezlik, sessizlik hastalığına tutulur minyatür dünyasındakiler. Yıkım başlar.
 
Ve öyle anlar yaşanır ki yazdan kalma son günlerde veya kıştan çalma son ayazda bile olağan sayılan her şey için denge yitimi gerçekleşir. Oysa denge kurulması farzdır. Ama kurulamaz. Çünkü denge bir kez şaşınca, şiraze kayınca aksaklık, eksiklik ve fenalıkları örtbas etmek direnci de kendiliğinden sağlamlaşır. Adalet temelinde genel yargının doğruluğu, doğruculuğu da zedelenir. Minyatür dünyasında duygusuzluk yaygınlaşması genelleşir. Bu genel durumu, yaklaşık yüz yıllık ahengide bozar. Ve öylesine özelleşen donuk bir ilerleme ve çarpık bir gerilemeye şartlanılır.
 
Artı min demeden minareyi çalan dengesizlik, minyatürleşen gücün ayrıntılarına dadanır. Art niyet üst üste biriken figürler dizgesinin ruhuna saklanır. Ve miniaturistler değişik esvaplara eşarplara bürünür. Yüksek mertebelerde elifi mertek sananlar hacimlendirilir. İşte bu çok yıldızlı lüksten sakınılmadıkça da küçülme tüccarlaşır. 
 
Taciri ticareti bir yana klasik minyatür dünyasında yaşanan menfi süreç mevcut dengelerin bozulması ve denetlenememesi yüzündenpamuktan kağıtlara tiranlarını betimler.  Dolayısıyla zamanla her iki cephe de itiraflara dahi inanılmayan, övüncü dahi beceremeyen bir hal türer. Yani kendi içinde bir dengesizlik oluşur. 
 
Dahası devasa farz edilen devletin esemesi, esenliği ve dengesi de minyatürleşir
 
Zamanlı zamansız bozgun ve bozulmalar psikolojide var olan ‘üstünlük kompleksi seyrek olsa da denge sağlar, dengeci rolüüstlenir’ tezi ile belirginleşir. Ancak o üstünlük taslamadada aşkın kompleks düşkünlüğü, iğreti itilaflar,itiraf edilemeyenler, in din namına hayatın güçlükleri, çekirdekten çekilen çileler, yetersiz eğitimin ipuçları gizlidir. Zamanla o eksik kazanımlar sınırlamanın,kısıtlamanın ve baskılamaların üzerinden aşırı dengesizleşme normlarını günceller. Başta minyatür dünyasını medeniyetin peşine takmış, çağdaş devlet kurmuş kadrolara savsız saldırılar, dengesiz salvolar tüm ezik ve sömürülen kesimlerin umudunu bitiren suni denge unsurudur. Bu usturuplu usturupsuz yakıştırmalarla günden güne kontrolsüzlük gelişir. Denge karşılaştırmalı olarak değerlendirilmedikçe yeniden denge kurmak, teraziyi dengelemek neredeyse imkânsızlaşırAdalet yok olur.
 
Denge öğeleri öğütülünce dengeyi tesise yönelik öğüt, çaba ve girişimlerde adli suçtan sayılır. Eğerleri bol değerli mi değerli küstah kişi ve kontrollü kurum yargısı güçlenir. Muhakeme yeteneğini yitirmişlik denge bozukluğu ile birleşir. Böylesi minyatürleşme de denge kurmak mücadelesi boşa zaman harcamaktan öteye geçmez. Aslında açılan her kapı kapanan binlerce kapının da denge unsurudur. Ama miniaturda o eklentiler seçilmez…
 
Havadan vücut bulmak ve bedavadan benliği yıkamak da dengeyi yıkmaktır. Resmen dengesizliği denemektir. Hezeyan içinde denge öğelerini hiçesayan güruh süs süst, ünah günah arasına sıkışır. Kendilerine minyatür dünyasından minicik bir beden ve bedestene renk ayarlamaya çalışırlar. Farlı figürler içinden büyük adam gördüklerini de beter başarılı kılmak için uyumsuzlaşır ve duygusuzlaşırlar. 
 
Broşürlere kaydedilen minyatür, broşlara tutturulan minyatür güç veya devasa güçsüzlük işte budur. Resmen sus payından beslenir. Yine de kavuran susuzluk da umut yeşerir. Denge aranır.
 
Tarihi denge kurulunca da, tüm ataf, şataf, şatafat layığını bulur miniaturlaşır, minyatürleştirilir…

Hiç yorum yok: