2 Ekim 2012 Salı

GECEKONDUDAN KENTE SANCILI GEÇİŞ

GECEKONDUDAN KENTE SANCILI GEÇİŞ

Akılları binlerce kuşku kurcalarken, kentlerde kentlileşememe kimsenin umrunda değil...

"Uygarlığın kaynağı olan kentlerin uygarlığı yok etmek üzere olduğunun farkında mıyız? “ Sadece kamu hizmeti ile çözülemeyecek sorunları olan bir muammadır kent. Herkese düşen bir görev ve sorumluluk vardır. Kentsel dönüşüm veya kentsel yenileme açısından dünya deneyimini gözlemlemek önemli bir noktadır. Uluslararası platformlarda daha önceden özgürce tartışılmış ve belli sonuçlara varılmış bir konudur kent ıslahı.

Kentsel dönüşüm doğrultusunda pilot bölge olarak belirlenmiş Esenler’de, Esenler’in kentleşme açısından durum tespiti yapılmalıdır öncelikle. Siyasi kaygılarla yıllarca yok sayılmış, görmezden gelinmiş sorunlu şehirleşme yapımız bir kalemde çözülemez. Çözüm önerileri üzerinde yeterince tartışma yapılmaksızın, ortak akıl üretilmeksizin, bizim çözümümüz budur deyip dayatılan her ne olursa olsun sonuçta yine çözümsüzlüktür. Çözümler üretmek için soruna kent bilimci gözüyle yaklaşılmalıdır.

Bölgesel planlamayla bölgeler arası farklılıkları giderecek projeler belirlenmelidir. Uygulanacak projeler planlanırken bölgesel, kentsel, çevre düzeni, nazım imar planları ve kırsal planlar ölçeğinde ele alınıp değerlendirilmelidir.

Gecekondular, kaçak yapılar mevcut durumlarında bırakılmamalıdır. Yenileştirme, bina destekleme ve güçlendirme, çevre düzenlemeleri ile birlikte altyapı çalışmalarına gidilmelidir.

Topraktan daha çok fayda sağlanacak biçimde yeni yöntemler kullanılmalı ve çağdaş projeler önemsenmelidir.
Konut kooperatifçiliği çıkmazdadır. Düşük gelirli insanların da konut edinebilmesi için ciddi dönüşümler sağlanmalıdır. Kiralık konut yararlandırmaları için planlamaya gidilmelidir.

Sık sık imar afları, gecekondu afları çıkarmak, tapu tahsis belgeleri dağıtmak yoluyla kentsel rantlara göz yuman siyasi yapı kabuk değiştirmelidir.

Çıkarcı, köşe dönücü düşüncenin ve öyle düşünenlerin devri kapatılmalıdır. İyileştirme ve dönüştürme çalışmalarında adaletli bir paylaşım sağlanmalıdır.
Sağlıklı kentleşme için  konut arsa planlaması konusunda gerekli çalışmalar yapılarak halk mağdur edilmemelidir. Yerleşmeyi kentsel, turistik ve kırsal açıdan ele alıp ayrı ayrı değerlendirerek doğru bir kentsel altyapı uygulanmalıdır.
Bir biçimi ile sorunları yaratan özel, siyasi ve resmi makam sorgulaması yapılmalıdır. Medya da gerçekleri ortaya koyar biçimde yansız bir tutumla çözüme yardımcı olmalıdır.
Bireyi hem kentler hem de kırlar mutlu eder. Her ikisini de insanlara bir arada sunacak seçenekler çoğaltılmalıdır.
Sağlıklı yerleşim alanları planlanmalı; yeşili bol, düzenli ve temiz uyum kentler kentlileşemeyenlere sunulmalıdır.
Kent endüstrisi ve sanayisi konut yerleşim alanlarından çok uzağa taşınmalıdır. Sanayi ve endüstrinin doğayı kirletici üretim biçimlerinden arındırılması yönünde yaptırımlar uygulanmalıdır. Gerekli teçhizat ve donanımı gerçekleştiremeyen kurumlar ise üretim yapmaktan alıkonulmalıdır. Devletin ve yerel yönetimlerin lojman ve misafirhane türünden sosyal yapıları oluşturma sorumluluklarını yerine getirmeleri takip edilmelidir. Bir yasal zorunluluk olarak bu husus yeniden düzenlenmelidir.
Uygulanacak projenin maliyetleri denetlenmeli projelere finansal kaynak yaratılırken halkın zararına olabilecek ödünler verilmemelidir."

Evet kentlerde kentlileşememe kimsenin umrunda değil, Varsa yoksa yıkalım yapalım...

Hiç yorum yok: