28 Temmuz 2019 Pazar

CHP KONGRELERİ BAŞLATMALI…


Büyükşehirlerin ittifaklar doğrultusunda kazanılmasıyla birlikte, merkezde, merkez sağda, merkez solda ve solun solunda tüm muhalif yapılarla eş güdüm gerçekleştirebilecek, muhalefete öncülük kabiliyeti yüksek bir yönetsel yapıya gereksinim doğdu...
Yani CHP açısından yeni yapılanma şart. Yerelden başlayarak, genel iktidara ciddi bir muhalefet örgüsünün programlanması gerekiyor. İçten dışa yükselen beklenti bu yönde. Kongreler bir anlamda da Başkanların elini rahatlatacak ve güçlendirecek. O yüzden üst yönetim yeni bir 'seksen dokuz sendromu' yaşamamak için, bir an önce kongre takvimini planlayarak Büyük kurultaya dönük kongreleri başlatmalı...
Başlatırken de kongrelerin, siyaseti yaşam biçimi edinenlerce, tüzük ve yazılı olmayan kurallar çerçevesinde, üst yapıyı belirlediği yegâne arena olduğu gözetilmeli. Ve bu kez arenada yılların alışkanlığı her şeyi istisnasız, koşulsuz kabullenme makbul görülmemeli. Görülür ise zamanla işlerin tersine döneceği en baştan hesaplanmalı.
Yine kongrelere giderken, özellikle memlekette değişen dengeler dikkate alınmalı. Kongre ve kurultay süreçlerinde nitelikli kadroların önüne yığınla engel çıkaran, egemen kliklerin siyaseti bulanıklaştırmasına da izin verilmemeli.
Her kongre sürecinde beliren aday, adaylaşma, adaylaştırma ve restleşme manevraları önlenerek, siyasi uzlaşı hayata geçirilmeli.
Değil mi ki yıllarca ben merkezci dayatmacılık, uzman kongrecilik daima değişimin önünü tıkadı. Şahsi siyasi gelecek kaygısıyla, ketum ve kuralsız davranıldı. Partiye kamuoyunda güç ve ivme kazandırılamadı. Tam da değişim ve katılım rüzgarı varken tüm bunlara göz yumulmamalı.
Dikkate değer bir tavırla kongrelerin tabandan tavana önyargılı, kati tutum, katı tutuculuk ve savruklukla gerçekleştirilmesine mani olunmalı. Çünkü evrensel ilkelerden sapıldıkça temel hedeflerden de uzaklaşılıyor.
Aksi halde güç bela yerel iktidar kazanımları hiç işe yaramaz. Genel iktidara ulaşmak ise yine başka baharlara ertelenir...
Oysa genel siyasetteki bu kısır döngüden, kongrelerde lider kadro, yönetici kadro ve örgütsel bütünleşme hayata geçirilebilirse çıkılır. Bu çıkış doğru yapılanmayı ve doğru sonuçları getirir. Doğru strateji ve akılcı hedefler içeren projeksiyon da toplumda kabul görür. Peşine genel iktidar gelir.
Artık kongrelerin ve büyük kurultayın işlevine bu pencereden bakılmalı. Kimin nereye makamlaştırılacağına değil. Ve geleceğe yön verecek, yönetimlere işlerlik ve işlevsellik kazandıracak öncü ve lider kadrolar öne çıkarılmalı. Belde, ilçe, il ve genel yapılanmada halkta karşılığı olan, geçerli öyküsü bulunanlardan yana tavır alınmalı.
O halde kongre süreci başlatılarak, yeni bir tarz oluşması için planlı ve programlı biçimde, kısa ve uzun vadeli, yeteneğe ve yeterliliğe göre tepeden tırnağa yenilenme zamanı gelmiş çatmıştır. Bir an önce, ne gerek var iyi gidiyoruz kalıbı terk edilmelidir.
Terk edilmeli çünkü küresel anarşinin haritaları yeniden çizdiği coğrafyada demokratik temsil vazgeçilmez bir olgu olmuştur. Büyük sermaye, Merkezi otorite ve yerli işbirlikçiler mevcut siyasal işleyişi ortak çıkarları doğrultusunda dizayn ediyor.
Diğer yandan şu garip memleket için dizayn edilen tek ve sınırsız otorite kurgusunun pusulası iyice şaştı. Şaşkınlık had safhada. İktidar partisi içinden yavru partiler kurulması bile gündemde. Ayrıca Millet yeni rejim sempatizanlığını da tartışır hale geldi.
Bu karmaşık atmosferde kongrelerini ve büyük kurultayını tamamlamış, yenilenmiş bir CHP, kuracağı nitelikli ittifaklarla uzak ara iktidar alternatifi olabilir.
Daha sıralanabilir nice nedenler bağlayıcılığında CHP hiç vakit kaybetmeden kongre takvimini işletmelidir. Tam zamanıdır....

Hiç yorum yok: