27 Eylül 2016 Salı

KİTAP TOPRAK OLDU

KİTAP TOPRAK OLDU

Çok genç yaşta
dalkavuklar çemberinden dışa vurdum.
İzlerin en olumlusuna
izmlere vuruldum.
Şimdi geçen yıllara basmadan
lastik mührü
yılmadan, ölmeden, tırsmadan
yaşadıkça yoruldum.
Kitaplarım toprak oldu.
Toprakla yoğruldum.
Kitabım doğdu.
Öyle bir hayat ki
bataryaları boşalmışçasına dingin, durgun
deniz mavisi
canlı çarpışmaların göbeğinde yıllarca
savruldum.
Yılgın insan öbeğinden çıkıp
yarınlara dargın
yeniden kuruldum.
Kara kuru ciltlere has cıvık maskelere inat
oldum doğruldum.
Çepeçevre korunulası insancıllık ateşi
alev parlaklığında iki cam göz
o gözlerdeki cana
canlandım .
Aylar var yıllar var gözlerimde pus
Adamın biri gece bekçisi
diğeri gardiyan
adamlığa uzak adamlar var dört bir yanımda
dillerinde sus.
Ciğeri beş para etmez akşamlarda
en azılısından gece işçiliğidir
yürekleri yakan.
Yandım eridim pirlerle piştim.
Sağır sultan öldü hafif uykularda.
Karakol gemileri top patlatırken işveyle
işkillendi kara deniz.
Dalga dalga soluklandı rıhtımlara.
Ölümün soğuk soluğunu ensemde duydum.
Ve kemençeler kenetlendi sonsuza.
Solfej asistanlık seviyesinde
işsizler ordusu marşında tek kelime.
İşte o kelimeye boğuldum.
İlkbahara denk günlerde
Eylül âşıkları da sustu.
Maşuklar elifi okuyamadan daha
kitaplar kara toprak.
Çok geç yaşta anladım
İyi ki dalkavuklar çemberinden dışa vurmuşum…

Hiç yorum yok: