16 Eylül 2018 Pazar

DARBI MESEL

DARBI MESEL
 
Tüm formatlarda aynı çizik. Aynı eziklik. Birikimi kişilik bunalımları ve tanımlarda zemin kat buhranları. Her zemheride zehir zemberek ayaklanır anılar. Olursa düzeyinde çekilen acılar. Anıların anısı. Anılara yöneliş faili meçul bilançosu derecesinde yürek yakan yüksek zamanlar. Toprağa düşen ilk cemre. Darbeler…
 
Neler çekti şu darbeler mağduru toplum, darbe sonrası türeyenlerden. Kayıp kuşaklar da. Anılardan açıktan açığa koparan zalim operasyonlardan. Operasyon ihaleleri dünya çapında. Çok milletli. Çapsız bir dönem. Hepsi faşist mühürlü. Dahası bölgesel halkın tek kategoride toplanması. Ve derleme toplama anıların kayıt dışında kalmışlığı. Tuzak.
 
Herkes zoraki beyinsel ekonomi yapmadıkça anılar biriktirilebilir. Korkmadıkça da. Asıl marifet ise anı değeri olacak biçimde yaşamaktır hayatı. Ve som altından, sam yelinden, seminsi sezgilerden daha değerlidir her an. Küçükten belirtilenler coşar, gönüller kaynar. Ve taşeronlar ile mertlik kalır geride. Hesaptan bakiye düşülür. Darası da.
 
Dahası ekonomi yapmadıkça anı birikmez, hesap birikir. Hesapta para kalmaz. Anılar paralar, anılar prangalar düşünceleri. Başlar ince hesaplar ve emeklilik fırsatı bulmuş faslı yukarıdan aşağıya paylaşılır. En küçük tanımı budur harcanmışlığın. Oysa marifet bu değildir. Vizyon kaybına uğramak kaçınılmazdır. Çünkü öyle işte cevabı da yoktur. Zira herkes bilir bunları. Öyle bir ağlar ki zevat zıttına gelenleri sıralarken zırtapoz akıl devreye girer. Ve israf eder, ziyan eder canları. Başlar terliksi hayvan bir yarış.
 
Mesele inceden yarışmadır. Cinsi sinsi en çıplak anılar da hatırlatmaz geçenleri. Sürgüler çekilir. Tam bir gizli hırs, isyandır yakalanılan. Saklı aleni plan sırasında güvenceye verilen ceryan akımıdır. Akım takım oyununa bağlanır her şey…
 
Ve ekonomi ters düz edilir. İçi dışına çıkarılır her şeyin. Her gün balkona aynı saksı yerleşir. Saksılarda aynı şey. Hiçbir şey saklanamaz artık. İçten dışa seyreden ne varsa birikintiler, havalı bağlantılar,köprü altına kaydedilir. Ahlar vahlar başlar ancak nafiledir. Her şey her dem o atı alan denizi geçer hikâyesidir.
 
Mesele akla takılan anılar. Biriktiğinde anlaşılır ama herkese kesilen ceza aynı değildir. Eza, cefa, feda da. Kendini fedai zannedenlerin elinde patlamıştır fedailik. Ve ekonomisini düzeltenler devam eder anılara. Düzlenenler ise marifeti kendinden menkul fuar alanı ararlar. Forsa gibi. Yelkenler fora fesatlık artar. folyolanır hazırı bozulmasın diye kırpık anılar.
 
Hala anımsanmayı istemeyen anılar var. Bozma düzeni. Dem düşer…

Hiç yorum yok: