16 Temmuz 2015 Perşembe

DELİYE HER GÜN BAYRAM…

DELİYE HER GÜN BAYRAM…

Dini bayramlarda dini imanı para olanların bayramı oldu maalesef. Bu bayramda da din, iman, mezhep, soy, sop, sılayı rahim masalları yine borç harç yola döktü dökecek milleti. Dökülenlerin candan ve maldan olması tecelli edecek her bayramda yaşanan facialar gibi. Bu ramazan da yine garipler oruçluydu, tüm yıla yayılan ölçüde. Ve bayram yine onlara muhteşem manzaralar sunmayacak. Ama nedense en çok onlar sevinecek bayram geldi diye.

Belki birilerine pek ala gelebilir ama ne yazık ki son yıllarda gün güne iyice yozlaşan manzaraların içine içine hapsedildi mübarek ramazan.

Ey kapitalizm, din kapitalizmi insafın kurusun…

Algı oynamaları ile şekillendirilen yeni inanç sistematiği alabildiğine yön verdi bezmeldek hayatlara. Ve tarihi mekanlarda, anıt camii avlularında nice uyanık zamane ilahiyatçısı sözde din adına rüzgar estiler, fırtına biçtiler. Din bezirgânlığı tuttu ve bol para bastılar. Maneviyat bir yana maddiyat ağır bastı yine ve masası kadar, hasbıhala topladıkları inanç fakirleri kadar ceplerini bereketlendirdiler, bereket ayı mübarek ramazanda.

Boş inanlar, boş gözlere boş kafalara boşaltıldıkça boşaltıldı. Hurafeler havada uçuştu. Mübarek ayı müjdeleyen ve iyilerin hizmetinde görevli melaikelere bile dolaşacak hava sahası bırakmadılar. El birliği, güç birliği, dil birliği yaparak canlı canlı profesyonelce götürdüler.

Ey yozlaştırılmış inanç manzarası profilleri insafınız kurusun…

Bir yüce dinin sözde âlimlerce baştan çıkarılışına, boştan edilişine kimse dur demedi. Bir babayiğit çıkıp ta hey bu ne cahiliye devrine özgü şehri ramazandır diyemedi. Hal böyle olunca hikâyelerin ve hurafelerin izi sürüldü meydanlarda ve ekranlarda. Resmen çanak tutuldu hiç de dine yakışmayacak, inanılması zor bir görselliğe. Ve din dışı bir temaşaya ve israfa tam yol verildi. Bir aylığına da olsa ülkenin tüm meydanlarına arastalarına her telden tek dinden çadır kamplar kuruldu. Masum insanları etkileyen ve siyasi ranta uyumlulaştırılan günler, geceler programlandı. Bu profesyonel destekli bol paralı pullu programlarda hiç de hak etmeyenlere ağıtlar ve methiyeler düzdürüldü. İpeksi kadife dinsel düşler sahte haz denizlerine gömüldü.

Ey popüler alimler şu yozlaştırılmış abit manzaralarına beş on paraya zalimce çanak tuttunuz, insafınız kurusun…

Dini bayramlarda maalesef dini imanı para olanların bayramı oldu. Dayanışma ve paylaşma ayında gecelerce göğe salınan havai fişeklerin kuru gürültüsü ve anlık yalancı parlaklığına altın madeni bulmuşçasına sevinen bir toplum yaratıldı. Sağlanan iftarlarda niyetli kötü niyetli katılımcılar oruç açtıkça avuçlar sağlayıcılar için semaya açıldı. Ama kimlerin sağaltıldığı unutuldu, unutturuldu. Karartılan geleceklere hiç aldırmadan döndürülen dinci çarka sevinen ve övünen dönem mağdurları hangi bayramı kutlayacak şimdi. Onlara hangi dinin bayramı kar kalacak mahşerde, uyanıldığında belli olur. Son demde dövünmeler de kar etmeyince, ilahi bir sesle olan biteni bilen yok mu denilince harbi tanıklık başlayacak maazallah.

Ey son yıllarda dini islamı mübini figürleştiren arabozucu figuran müminler insafınız kurusun…

Bu ramazan da nurdan kayıtlar yine nardan makaslarca makaslandı. Kesik kırpık safsatalarla canlar incitildi, cinler uyarıldı. Dini vicdan çatışması yaşayanların ilahi buyruklara daha bir gömülmesi işte bu incitilmenin eseri olarak belirdi. Ve bu doğrultuda güçlenen iman tüm çarpık şifrelemeleri ve kodlananları yok sayan bir isyana döküldü sessizce. Meğer gerçeğe garkolmak dakkasında uyanmakla eşdeğermiş realitesi kendiliğinden güncellendi. Ve yoz geleneğine yaz gerçeği kaygısı tüm peşin fikir dağınıklığını bir nebze de olsa düzenledi. Ve yeni inanç kurgulaması ‘bir sönmez ateştir tapılan’ sepetinde ahirlik yerini aldı.

Ey kurum kurum kurumlanan İslam sosyetesi insafınız kurusun…

Sanki birilerine ağır gelecek ama bu şaşırtıcı debdebe, bu iflah olunmazlık maalesef yudum yudum iftarlardan sahurlara kadar içe çekildi, içe sindirildi. Sanki iflas etti eşiklerden içeri, meydanlardan dışarı gülün kokusu. Kalmadı Allah sevgisi, yerine ikamelendi Allah korkusu. Semavi inanışın kırk kanatlı serçelerinin kanadı kırıldı, yabanıl kemirgenlerin ağına düşürüldü. Dünyanın bir ucundan diğer ucuna barut kokusu, toz duman boyun borcu oruçları bozdu. Resmen mübarek ramazanı şu ‘vay dinine yandığımın’ tekerlemesine ve söyleyenlerine mahcup ettiler. Ve bu yoz manzarada çıktı birileri müthiş âlim kesildi ve bir ay boyunca sahte bilgelik tasladı, parsayı topladılar. Alan satan razı kime ne yaygarasına yandaşlaşanlar para pul cenneti dünyada ama ya öbür dünya. Burada böbürlenmelerle karın doyuranlar, diğer tarafta aç açık kalırsa maazallah, düşünen yok.

Ey ‘yahu insafınız kurusun’ diyenlere kulaklarını tıkaçlayanlar topunuzun insafı kurusun…

Planlı programlı meydan-ekran dinsel aldatmacalarına kimse karşı koymadı. Birileri çıkıp da ilk emir oku emri, okuyun en kutsalı mealinden, yetmez ise tefsirlere bakın, bakın ama kendi yorumunuzu yapın, daha da anlamazsanız anlayana dek araştırın ve gerçeği bulun diyemedi maalesef. Diyemediler sadece duymakla olmaz ki koskoca bir din bu, böyle dindarlık olmaz ki diye. Bu kadir kıymet bilmezlere bakarak sadece koftiden dincilik yerleşir bilinçlere, bu işittiğine imanla ulaşılmaz miraca diyemediler. Varsa yoksa en kolayından namaz edebiyatı, yaz mevsimine denk düşen çok uzun günlere kimin tutacağı besbelli bir tutam oruç serpilmesi ve teravih küllemesi. Alın size dünyalığı kurtaran ibadet silsilesi. O kadarını bile yaptıkları muamma ama muameleden en ala mamalandılar.

Ey ilahi gerçeklikten işine gelmeyenleri sinsice silenler, insafınız kurusun…

Nereye doğru bir evrilmedir bu yapay dinci dayatma ve bu ne aymazlıktır uzadıkça kılcallaşan. Aslında nar gözlü ölüm zabiti kapıyı çaldığında anında anlaşılacak meseledir tüm bu görmezden gelmeler. Bu bilmezden ve görmezden gelme inatları hangi dinde mubahtır, hangi mezhepte günahtır veya sevaptır acaba. Sevaba çarmıh,  günaha kale kuran saraylılar eninde sonunda hakikati pek iyi anlar ama vakit geçtir artık ve kızıl ateşin tadı damaklara işlemiştir bir kere. Ve beyaz kefen örtülü sofradan aç açına kalkılır.

Ey işin aslını bilenler görenler ama uydurmacayı din iman mezhep meselesi sayıp saflaşanlar, katılaşanlar hepinizin insafı kurusun…

Ey Şehri Ramazan güle güle git. Gittiğin yere bizden Allah selamı söyle. Ve kelamı ekle selamın peşine, kristalleşti inançlar ve kirlendi üzüm salkımları, karardı üzümler. Karınca kararınca da olsa üzüm üzüme bakar kararır kaderine imansızlıktır gerçek iman. Vade bittiğinde ölmek, ilahi vaat gereği yeniden doğmak dirilmek de varsa eğer torbada akıl almaz delilsiz günahlar ve deliye her gün bayram yüklü sevaplar biriktirmek evladır.

Tüm ilençsiz ve sabırlı dualarla ilahi direnişi ilahi aşka çeviren tüm delilerin, bayramı mübarek olsun… Her günleri bayram olsun…
 

Hiç yorum yok: