9 Mart 2012 Cuma

KONGRELER, KADINLAR GÜNÜ VE MECLİS-İ ESENLER

ERDOĞAN AKSU


BALKON HİKAYELERİ VE REKLAMLAR

Email: yerelgazeteci@hotmail.com

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü ile çakışan Esenler Belediye Meclisi Mart ayı ikinci bileşiminde ‘kadınlar` sadece meclis başkanının sarfı nazarı üstünkörü birkaç cümle ile anımsandı. Raporlar hakkında söz alan belediye meclis üyeleri de bu konuda tek kelime etmediler. Bileşime uzun aradan sonra katılan tek belediye meclisi üyesi de bu anlamlı günde söz almayarak iki üç yıldır süren suskunluk orucunu bozamadı.


KONGRELER, KADINLAR GÜNÜ VE MECLİS-İ ESENLER
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü ile çakışan Esenler Belediye Meclisi Mart ayı ikinci bileşiminde ‘kadınlar’ sadece meclis başkanının sarfı nazarı üstünkörü birkaç cümle ile anımsandı. Raporlar hakkında söz alan belediye meclis üyeleri de bu konuda tek kelime etmediler. Bileşime uzun aradan sonra katılan tek belediye meclisi üyesi de bu anlamlı günde söz almayarak iki üç yıldır süren suskunluk orucunu bozamadı.
Meclisin çektiği bu gün itibarıyla mazi olan eski siyah beyaz fotoğraflara kadınlarımızın gözyaşları da eklenmiş oldu böylece. Kadınların kuşatılmış hayaller zindanında yaşamaya mahkûmiyetlerinin süreceği de meclis başkanlarından birinin deyimiyle ‘yüce meclis’te sekiz martta tescillendi.
Kongreler mevsiminin hüküm sürdüğü şu günlerde; Tekliflerin olmadığı, raporların hızla geçtiği son ana kadar gündemi bile olmayan bir belediye meclisi günlüğü tuttuk. Anılar ocağından firariyiz diye gerçekleri görmezden gelecek değiliz. Etnik, dinsel, mezhepsel ve cinsel kimlik kişinin şerefidir, devletinde iftiharıdır, intiharı değil. O nedenle meclis tutanaklarına da geçen çivi yazısı ile yazılmış, bir anda boş bulunulup söylenmiş, itina ile tutulmuş çeteleler asıldı aklımızın duvarına. Peş peşe sıralasan çiğ adamın pişmiş aşı olmaz sözünü haklar nitelikte incilerdi her biri. Yerinde yeller esti, ateşkes meclisinin. Sonra Ateşkes sağlamanın yollarına güller dökülse de hep koş aradım geçilecek gibi mezarlıklar.
Bir meclis üyesinin deyimiyle ‘kelaynak cevaplar’ın kel alaka sorularla kol kola girdiği bir meclis birleşimi yaşandı ve altyapı birleşimleri yine uyudu. Meclise indirilen yetki taleplerinin de bir türlü nihayetlenmediği meclisin uyarına geldi. Miktarı tam belirlenmemiş, süresi meçhul yardımlar konu edildi bu bileşimde de rapor rapor. Gündem dosyasındaki bir raporda boşluğa ne doldurulacak ne yazılacak sorularına; ‘kanunun bizi ilgilendirmeyen kısmını nokta nokta olarak geçtik’ oluverdi komisyon yetkilisinin cevabı. Ayrıca ekleme yapıldı, komisyon tarafından; ‘gerekli ve gereksiz bir sürü açıklama yaptım’ cümlesiyle yeterlilik verildi. Meclis başkanı araya giriverdi ortalık hararetlenince bir anda; ‘daha spesifik şeyler anlatırsanız’ iyi olura getirdi tartışmaları. Hız kesmeyip devamla, ‘meclis başkanı olarak mütevazilik göstermeyeceğim’ sözlerini de sakınmadı duyandan duymayandan.
‘Esenler’in manevi anlamda kalkınmaya ihtiyacı vardır’ şeklinde noktayı koydu, bir rapor görüşülürken ilgili komisyon yetkilisi. ‘Bu ülke bir vakıf medeniyetidir’ vurgusu yaparak muhalefetin eleştirilerine karşı duruş sergiledi komisyon. ‘Vakıf medeniyeti açığa, kaçağa, akara kokara göz yummak mıdır’a bağlayıverdiler yelkenliyi muhalifler. ‘Kaçak yapılanmaların resmileştirilmesi midir vakıfçılık’ açılımını sundu bir üye. ‘Kendinizi yalanlıyorsunuz’ serzenişleri, ‘bina kaçaksa lejantının değişmesi mi gerekir’ savunuları arasında bocalayan bir Meclis-i Esenler.
Kıssadan hisse sonuçta bir bölü beş binliklere uyduruluyor Esenler parça parça. Ancak ‘çok fazla düzeltme yok, düzenlemeler ve düzeltmeler bir bölü binliklere işlenecek ve yakında meclise inecek’ denmesine karşın komisyon hayli ağırdan alıyor meseleyi. Ve İlçenin göbeğindeki dört yüz metrekarelik parsanın bereketi ise Halil İbrahim sofrasına kalıverdi yeşillikler arasında.
Kongreler mevsiminin hâkimiyetinde geçen şu günlerde; Esenler’in meclisi gösterdi eğriyi doğruyu. Çıkış yolu bilimsel ve birimsel olmadıkça daha çok izleriz bu sahneleri. Zaten iyi biliyoruz geceleri yanar söner, yanardöner bir yıldız ve yoldaş tutkusundandır tüm aldanışlar. Hiçbir mevkide gözümüz yok, göz dikmeyiz harcımız olmayana ama ayın aydınlık yüzü solduğunda duramıyoruz vesselam. Meclis-i Esenler’i izlerken aklımızda kongresel bin bir soru, aysız gecelerde bir bakarsın usta eli değer geceye diye düşündük, durduk.
Çünkü kapatmışız “denizkızlarına” dünyamızı, “denize” sevdamız sürsün diye…
09.03.2012
Bu Yazı 41 Kez Okunmuş
ERDOĞAN AKSU

Hiç yorum yok: