14 Aralık 2017 Perşembe

DIŞA DÖNÜK GÜVEN VE İÇE DÖNÜK ÖZGÜVEN…

Artık sol, sosyal demokrasi hangi parti tabelası altında olursa olsun hiçbir zaman kolaylıkla iktidara gelemez, getirilmez saptamasını zorlayacak, alabildiğine tersine çevirecek eylemlilik hayata geçirilmelidir. Onurlu ve dürüst kalmaya beceren siyasetçiler işte bu kapsamda analitik zihnin gereği başka başka yollar açmalıdırlar.
 
Bu yolculuk kongre sürecini yönlendirme ve yönetme kararlılığında ve yeterliliğinde olunduğunu göstermekle başlar. Ama yetmez, emek ve cesaret de ister. Gerçekçi katılımı engellemeyen koşullu veya koşulsuz tüm ciddi katkı ve destek isteği aslında eleştirel bakışların bir süreliğine ertelenmesi ile olasıdır. Ayrıca sürecin seçimlik uzantısı da bir kenara koyulmalıdır. Düşünülmelidir.
 
Düşünülmelidir çünkü zaman boşa döğünmeler ve sonuçsuz dövüşler yerine doğrular doğrultusunda ve ilkeler ışığında net olma zamanıdır. Sağlıksız bir araya toplanma mücadelesi verenlerin haklı çıkacağı haklı çıkarılacağı kongre sonuna dek sürer. Gelen günler ve seçimler yanlışta ısrarcılığın acı gerçeğini perçinler. O nedenle bu süreç olumlu olumsuz tüm eleştirilerin sürdürüleceği ancak iç kavgaların da biteceği yapıcı ve yapıştırıcı bir dönemi başlatma yönünde işletilmelidir.
 
İşin özü tek amaç liste kavgası, siyasi ikbale dönük tercihler ve tercihleri yönlendirme zaafı olmamalıdır. Yıllarca hep böyle olmuştur. Bu tavır ilerleyen süreçte durağanlığı, yıkıcı durağanlığı getirmiştir. Yaşananlar hep bu durumdur. O yüzden bu kongre öncesinde ciddi değerlendirmeler yapmak gerekir.
 
Yıllardır dışa dönük güven ve içe dönük özgüven hızla yıpranmıştır. Artık kaybedilenler kazanılmalıdır. Ayrıca solun sindirildiği ve yok edilmeye programlandığı bir zaman aralığındayız. Ülke gündemini belirleyenler ve ülkeyi elinde tutanlar, toplumsal düzeneğin işleyişiyle oynamaya da başlamışlardır. Öyle ki muhalifliğin her türlüsü şiddetli baskı altındadır. Devlet oligarşisi her çeşit direncin üzerine yürümektedir.
 
O halde bu kongrelerde ortak hüznü ve artan sancıyı giderici toplumsal projelerin hazırlığında ve emrinde olanlar, barikat olan ve barikatlar kurmaktan çekinmeyenlere yol açılmalıdır. Yani partide sadece birileri için yönetme ve yönetilme derdi olmayanların aşağıdan yukarı sıralandığı bir süreç yaşatılmalıdır. Kongre süreci belirleyicileri de rasyonel yönetsel yapıya kavuşma gereğini savunmalıdırlar. İlkesi programı olmayan, olsa da birbirine asla uymayan, yılgınlık ve yorgunluk hissettiren, istem ve söylem kargaşasında kendini tek yetkili ve en yetkin görme hastalığından parti kurtarılmalıdır.
 
Kurtarılmadıkça iş çok zor. Zorluğu aşmak asla ötelemeden, dışlamadan, yok saymadan sadece ideolojik değerlendirmeler yapılarak, lider kadro, yönetici kadro, çatışmasına sahne olmadan, bilim dışılığa düşmeden yaşanacak bir kongre ile mümkündür. Sonucunda zor işler kolaylaşır. Parti içi değerlerin ve birikimlerin hangi yönde kullanılabilir olduğu, önceliği ve gerekliliği açıkça önemsenip belirlenirse kitlelere ulaşılır.
 
Yaklaşan kongrede aday destekleme konusunda envai çeşit tercih nedeni bulan emektar sosyal demokratların yıllardır partiyi tanıtımları, siyasi tutum ve sunumları dikkatle izlendiğinde yaşanan akıl tutulmaları açıkça belirginleşir. Tüm açılımlara katkıda bulunmak yerine nasıl direndikleri ortaya çıkar. Yılların birikimi gerçeklere göz kapandığı kulak tıkandığı için yıllar nasıl heba edilmiş anlaşılır. Ancak bu kez bu kongrede böyle olmayacak.
 
Çünkü gerçeği görme ve gösterme, halkın mevcut iktidar karşıtı isteklenmesini anlamlı bir çabaya ve toplumsal bir katılıma dönüştürme zamanıdır. En ağır meselelerin çözümlenmesi şartı yerine getirilmelidir. Ve bu tavırlılık demokrat, yurtsever ve solcu olgunluğun gereğidir.
 
Artık solun, sosyal demokrasinin bu parti tabelası altında kolaylıkla iktidara gelme, getirilme mücadelesi vereceklerin iktidara getirilmesi ertelenmemelidir…

Hiç yorum yok: