KURBAN'A İKİ KALA "BAYRAMINIZ KUTLU OLSUN"...
Yerel seçimler öne alındı mı alınmadı mı muamma. Seçilme yaşında fırtınalar koparılıyor çok önemliymiş gibi. On üç il büyütüldü, Şişli küçültüldü, mecliste görüşülmesi merakla bekleniyor. Kuzey Afrika’nın beli kırıldı, yeniden dizayn edildi, unutuldu. ABD yeni başkanını seçiyor, güneşi batmış batıyor, onlar başkan parlatıyor. Suriye’de iç savaş, teskere geçti, tehditler bize savruluyor. AB bocalıyor. Avrupa ülkeleri ve başkentleri için için kaynıyor. Dolar aldı başını gitti, zamlar peşi sıra geldi, geliyor.
Hiç aldıran yok, bakıyoruz dalgamıza. İsrafa battı memleket yerelden genele, ilgilenen yok. Şimdi Kurban bayramı trafiği-tatili güncele bindi.
İki gün kaldı kurbana. Bayramları tatil fırsatı görenler veya tatil için fırsat kollayanlar bu günden rezervasyon peşine düşmüşlerdir. Şahane bayram turları, kurbanlık tadında bir tatil, tam bayramlık kavurma lezzetinde günler ve geceler arifeyle başlar. Artık Akdeniz mi olur Karadeniz mi, Dubai mi olur Venedik mi yoksa yunan adaları mı olur. Milletin tuzu kuruları seçimlerini çoktan yapmışlardır.
Yetkililerce dört günlük tatil cumhuriyet bayramı ile beşe bağlandı. Ayrıca güneşin etkisinin de azalmadığı yakıcılığını hissettirdiği sıcak ılık günler de devam ediyor. değmeyin bayram keyfine. Yani tam mevsimidir bayramsal kaçamağın.
Bayramlar mı değişti yoksa çocuklar mı yoksa biz mi, anlamak zor…
Balonlu bir şarkı vardı nostalji abidesi, gerçek oldu şu günlere. Bu dini bayramlar nedir, özü ne anlatır, ne için vardır bir yana bırakılıyor maalesef son yıllarda. Bayramı tatil görüp tatilde nerelere gidilir planlanılıyor yıldan yıla. Bayramların kutsiyetine yarım ağız değinilip tatile uzuyor yollar.
Meteoroloji bile bayram günlerine dair hava raporlarını yayınlıyor çok önceden. Aman yerli-bayramcı-bayramlık tatilcilerin başına bir hava muhalefeti denk gelmesin, tatil biçimlerini ve bölgelerini ona göre seçsinler diye.
Tarihi bir gezi mi olacak, dağ yayla havasını teneffüs ederek kafa mı dinlenilecek, muhteşem bir deniz sefası mı çekilecek, ormanla denizi, mavi ile yeşili birleştiren bir doğa harikası mı tercih edilecek, organik hayatla iç içe alternatif bir model mi denenecek, sülale boyu kaplıcalı ılıcalı cinsiyete özel havuzlu otel-moteller mi kapatılacak…
Ne yazık ki özellikle kurban bayramı öncesi kafaya takılan sorular bunlar.
Turizmciler de cazibeyi ona yüze katlayan rengârenk üzerinde oynanmış fotoğraflar ve envai çeşit kataloglarla bu yangını körüklüyorlar her yıl. Tatilini gönül rahatlığıyla yap, bayram tatilini uzat ve sonra öde. Kredi kartına bilmem kaç taksit. Ticarette sınır yok. Yok, ama işin aslı faslı başka.
Dayatılan üretmeden tüketmekten başka bir şey değil. Kapitalizm batma noktasında ve dini bayramlara sarkıyor açıkça.
Kurban kesilecek ise vekâleti bir başkasına verip bu kaçış niye ki.
Ülkenin yarıdan fazlası açlık sınırında yaşıyor kimsenin umurunda değil. ABD ve AB’de açlar, işsizler, evsizler sokağa dökülmüş. Yanı başımızda savaş, çatışıyorlar bayram seyran ne beis. Yurtta sessiz çoğunluk bir tas sıcak çorba, bir lokma ekmek uğruna yaiam savaşı veriyor. Analar babalar ayakta kalabilmek uğraşında yüz yüze bakamaz halde. Yavruları kuzuları, canları bir eğitim yolculuğu tutturmuş, ebeveyn çaresiz. Cep harçlığı bile veremez konumda, sonsuz bir yürüyüş kurbanı olmuşlar ne gam.
Varsa yoksa hamini gırtlak tatil peşine de tatil.
Kavruluyor dünya, yanıyor ülke, haneler ateş içinde, Ne hüzün…
Bayram fırsat, kaç kurtul bir haftalığına. Yeşil-mor banknotlar bolsa harca gitsin serbestliğiyle. Ne yani üç beş gün tatil, ne yapsaydık eve mi hapsolaydık bahanesi de peşinen hazır.
Sözün özü bu bayramlar artık bize fazla veya artık biz bu bayramlara fazlayız. Çivisi koptu her şeyin, dini bayramlar bile gelenekselliğini yitirdi boyut değiştiriyor, yıldan yıla. Sılayı rahimi aklına getiren yok. Yılda evine bir tadımlık kurban eti giren veya girmeyen garibi gurabayı düşünen yok.
Ramazan bayramı şeker bayramı olmuş, Kurban bayramı dini bayramdan öte artık et ve tatil bayramı olmuşlar.
Bu bir haftalık bayram tatili rakamları bu ülkede açlık sınırında yaşayan kaç ailenin altı aylık nafakasına bedel, kaç yıllığına bedel. Hesaplanınca Hadi yürekler sızlamasın da görelim;
“Yemin olsun ki, o gün size verilen her nimetten sorulacaksınız”…
"KURBAN BAYRAMINIZ KUTLU OLSUN"...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder