19 Kasım 2012 Pazartesi

BALKAN SAVAŞLARININ 100. YILINDA "BÜYÜK BULUŞMA"…

BALKAN SAVAŞLARININ 100. YILINDA "BÜYÜK BULUŞMA"…

Garp ordusunun ve Evlad-ı Fatihan torunlarının Balkanlardaki evlerini yurtlarını terk ederek Anadolu topraklarına geri çekilişinin 100. yılı bu yıl. Beş yüz yıl ilerleyen bir vizyonun, Viyana kapılarına kadar dayanmış bir gidişin acıklı dönüş hikâyesinin yüzüncü yılıdır 2012. Dönüş yollarında hastalık ve açlıktan, düşman tarafından kıyımın, tarihin en geniş ve en çaplı soykırımının, yüzüncü yılıdır bu yıl. Arkada bırakılan 500 yıllık Osmanlı-Türk anılarının ve yıllarca özlemi çekilen akraba, konu komşunun, kokusu burunlarda tüten topraktan koparılışın yüzüncü yılıdır bu yıl.

En verimli toprakların ve en eğitimli insanların kaybedilmesine sebep Balkan Savaşları’nın 100. yılıdır 2012…

Evet, tam 100 yıl önceydi ve fitil Balkanlarda ateşlendi…

Dinlerin, dillerin, milletlerin ve kavimlerin sentezi, yüzyılların ihtişamlı imparatorluğu artık yorulmuştu. İslam’ın, adaletin ve zenginliğin timsali görülen yaşlı imparatorluk için dört kıtada geniş coğrafyaya yayılmış toprakları koruyup elde tutabilmek de iyice zorlaşmıştı.

Dünyaya hâkim olmaya hevesli Avrupalı emperyalist ülkeler için yeni yeni petrol fışkıran topraklara ve petrole gidiş yollarına sahip Ottomanlar’ı ortadan kaldırmak gerekliydi. Öncelikle Balkanlar, özellikle Kuzey Afrika, Arabistan Yarımadası ve Kafkaslar’dan sürülmeliydi bu kocamış imparatorluk. Zaten Osmanlı gelişen dünyayı bir türlü takip edemiyor, yakalama çaba ve girişimleri de nedense sonuçsuz kalıyordu. Yani gerileme başlamış ve ne çare ki düşüş durdurulamıyordu..

Ve tam 100 yıl önce Balkanlardan fitil ateşlendi…

Hasta adam Romen, Arnavut, Makedon, Sırp, Hırvat, Bulgar ve Yunan ayrılıkçı-milliyetçi çetelere gereğince direnemeyince ilk kopmalar başladı ve Balkanlar ateş topuna dönüştü. O ateş topu İstanbul’a, Anadolu’ya, hâkimiyet altındaki topraklara ve petrol hazinesi gizli Arap topraklarına yuvarlanıverdi sırayla. Aniden ateş dört bir yana sıçradı. Bir anda afeti fırsat görenlerce her yer kuşatıldı. Hâkimiyetler sırayla el değiştirdi, kısa zamanda koskoca imparatorluk parçalandı, paylaşıldı.

İşte adım adım cihan imparatorluğunun yıkılışına giden süreci başlatan Balkan Savaşları tam 100 yıl önce 1912 Ekiminde Karadağ’ın Osmanlı’ya savaş açması ile başladı. Trablusgarp savaşını da fırsat bilen Yunan, Bulgar ve Sırpların da bu savaş ilanına katılmasıyla cephe genişledi. Yıllarca birbirlerine karşı olan, kavgaya sudan sebepler arayan Balkan milletleri tarihte ilk defa top yekûn birleştiler.

Emperyalistler Osmanlıyı Avrupa’dan, Balkanlardan ve Rumeli’nden atmak için bu hürriyet arayışlarını ve ilerde dağılması kesin yapay birlikteliği tüm olanakları ile desteklediler. O topraklarda imparatorluğun denetiminin iyice zayıflaması ve kontrolünü kaybetmesi için tüm imkânlarını seferber ettiler.

Ve tam 100 yıl önce 8 Ekim 1912’de başlayan 1. Balkan Savaşı’nda siyasetle içli dışlı olmuş, için için kendi kendisiyle harbeden Osmanlı ordusu tüm dünyayı şaşırtan biçimde peş peşe bozguna uğradı. Garp ordusu 24 Ekimde Sırplara yenildi ve Manastır’a çekildi. 8 Kasımda Yunanlılar Selanik’e girdi. Bulgarlar Çatalca’ya kadar ilerledi. Karadan bağı kalmayan Arnavutluk’un da bağımsızlığını ilan etmesiyle imparatorluğun %25 toprak mahsulünü sağlayan Balkan topraklarından tamamen kopuldu…

Silah cephane ve asker bakımından iyi ve daha güçlü durumdaki imparatorluk ordularının Balkanlardaki bu yenilgisi pahalıya maloldu. Bu yenilgiyle Balkanlar ile Ege denizi ve 12 adaları da kapsayan 100.000 metrekarelik toprak, beş milyondan fazla insan bir anda kaybedilmiş oldu.

Anadolu’ya sivil asker göçü sırasında 1.000.000’ dan fazla insan canından oldu, yollarda öldü, öldürüldü. Yetmedi yüz yıla dağılmış pek çok defa nüfus mübadeleleri yapıldı…

Tam 100 Yıl önce başta imparatorluğu yönetenler, Balkanlı galipler, onları destekleyen emperyalistler ve tüm dünya savaşın başlangıcında asla tahmin edilemeyen bu sonucuna, Osmanlının bu kadar kolay bozguna uğrayışına şaşırıp kaldılar.

Sonrasında bin yılda bir gelen o dahi çıkmasaydı eğer çok kolaydı işleri, ama hesapları tutmadı…

Balkan savaşlarından tam 100 yıl sonra küllerinden doğan bu ülkede, Balkan ve Rumeli muhacirleri; Rumeli ve Balkan kültürünü yaşamak ve yaşatmak, birlik ve beraberliği pekiştirmek amacıyla Elveda değil Merhaba diyerek “3. Büyük Rumeli-Balkan Buluşması”nı gerçekleştiriyorlar.

Tam 100 yıl önce ve sonra; zaman çok çabuk geçiyor belki ama acı asla…

Hiç yorum yok: