4 Nisan 2012 Çarşamba

KANSEROJEN ZAMLAR VE KANSER HAFTASI

ERDOĞAN AKSU

Email: yerelgazeteci@hotmail.com

BALKON HİKAYELERİ VE REKLAMLAR

Afete tufan, aleve volkan karışınca ulu mabetlerdeki işlerde, hutbelerde, hutbecilerde şaşar. Şaibeleri dinleyenlerin inceden ve çaktırmadan azmaları da kaçınılmaz olur. Mahşerin dört atlısı gibi zamlar peşi sıra erken rezervasyon yaptırınca sınıflar arası derinlik de basitliğe tomurcuklanır. Uygar gözlemlerle zam tahlilcisi olmak da kanser ile bağ bozumu yaşamak gibi bir şey olur.



KANSEROJEN ZAMLAR VE KANSER HAFTASI

 

1–7 Nisan kanser haftası.

Afete tufan, aleve volkan karışınca ulu mabetlerdeki işlerde, hutbelerde, hutbecilerde şaşar. Şaibeleri dinleyenlerin inceden ve çaktırmadan azmaları da kaçınılmaz olur. Mahşerin dört atlısı gibi zamlar peşi sıra erken rezervasyon yaptırınca sınıflar arası derinlik de basitliğe tomurcuklanır. Uygar gözlemlerle zam tahlilcisi olmak da kanser ile bağ bozumu yaşamak gibi bir şey olur.
Tuzu kuruluk korkusu ve ruhsuzluk baş gösterince tabular yıkan eğilimle Venüs ile Hermes’in kül tabletler üstündeki aşkı da zamların fitilini ateşler. O tiz çığlıkta ve borunun üflenir ti’sinde gerçek tarih gizlenir. Zamların eften püften raporlara dayanan yaygaracı sincap ağlaması tarihi.

1–7 Nisan kanser haftası.

18,72’lik oranla zamlanmış doğal gaz, yaz başı veya ortası her halükarda 35’e tamlanır. Dünyada 30’luk düşme yaşanırken üstelik dolar da yükselmemişken zamlanıyor doğalmışçasına ortalık. Bahanesi gündem dışı çekinceler koymak üzere planlanmış biçimde hem de. Unutturmak içinde dünya yükü mikrop şırınga ediliyor beyinlere. Ar damarı zaten çatlamış. Şahdamarında ise gaz yoğunlaşması ağır basıyor. Ve ev düşkünlüğü tadındaki mahkûmiyetler çok yönlü sergileniyor meydan ortası.

Zamlar bu kadarla da sınırlı kalmayacak gibi.

1–7 Nisan kanser haftası.

Eskiden akaryakıt tırnak içinde benzin zammı her şeyi yakıp yıkardı. Zam furyası patlar, stokçuluk hortlardı. Şimdi gaz her şeyi en doğalından kökten gazlıyor. Her şey uçarcasına, baloncuk baloncuk damarlar tıkanıyor. Ustaya yetişemedik ama arşivlerden diplomatik zam linçlerini de öğrendik. Akşama kadar yaşamak ve sabaha erişmek üzere geçen yıllardan sonra her zam kanserli hücre dokusu. Can kulağıyla dinleyip durduk ajansları, her ayrıntıyı püf noktasını gözden kaçırmamaya çalıştık. Sazla söz arası zam serpiştirildi yampiri sunaklara.

1–7 Nisan kanser haftası.

Hayaller kurduk. Sorularımıza yanıtlar hiç düşünmeden aklımıza çöreklendi. Ne nankör bir kıskaç ise bu kanser her zam sonrası el yazısı ile kısa bir not kaldı ondan geriye. Gel de kanser olma. Sağlıklı yaşanmadıkça, iyi ve düzenli beslenemedikçe, spor yok içki ve sigara var ise, stres yükü zam tufanı da vurmuş ise garibi gel de kanser olma.

Zaten, Eflatuni derinliklidir aklımıza giren şüpheler. Yaşlandıkça eğilir heves, öyle dik yokuşlar yaşanır ki aklımız yorulur, ruh zedelenir. Yalnız kalmak bazen o durumda en büyük ihtiyaçtır ama kadife kaplı koltuklar adam-yaren aranır. Anımsayışın gözü kör olunca da ilkler ve beklenen son anında unutulur. Zindeliğin son zerresi de tutsak olur habis ura. Bir de zam zum derken, kabir azabından beter kanser zumlanmış ise hayatlara, gel de yaşa. Hayat değil sanki sırat. Aslını inkâr faslındadır o vakit bedenler ve kanser evrene demirden köprüdür artık.

Kanser bu kadarla da sınırlı kalmayacak gibi.

1–7 Nisan kanser haftası.

Kanser riski sarmalında yaşıyor üçüncü dünya. Her yıl kansere on iki milyon can ekleniyor. Hastalığa yakalanma oranı yarı yarıya artışlarda her sene.

Ve Gözyaşlarında çelik çiviler paslanır…
04.04.2012

ERDOĞAN AKSU

Hiç yorum yok: