22 Eylül 2014 Pazartesi

KUTSAL ORTAM YETİŞKİNLERİNİN YETKİNLİĞİ…



Kutsal ortamlarda yetişmemiş ama kendi kendine kutsal kazanımlar biriktirenlerin Kutsal ortamlarda yetişmişlerin yetkinliğini ve yetişkinliklerini ispata davet çağrısı günden güne geç kalıyor, güçleşiyor ve zorlaştırılıyor. Oysa Kutsal ortamlarda yetişmiş kutsal ortam yetişkinlerinin yetkinliğinin artık sorgulanması gerektiği su götürmez bir gerçekliktir...

Kutsal ortamlarda yetişmişliği mirasyediler gibi bol kepçeden harcayanları gördükçe, bu iktidar mevhumunu anlama rahatsızlığı bir yana tüm yaşanan hükümsel boşlukları kendi çapında doldurmak kendine insanım diyenlerin başlıca yükümlülüğüdür sözün kısası. Sabahı olmayacağı aşikar bir gece ve geçmiş veya gelecek gecelerin karanlığı asılmış ise gölgeli duvarlara başka da çare yok sanki. Birbiri ardına sıralanan kutsallara ters köşe, iktidar oyunlarını ve olayları görmezden gelmek gece körlüğüdür en harbisinden. Benim de kutsallarım var diyenlerin bu kör baltaların her ağızda kutsallarına sövmesine de asla izin vermemesi gerekir ortalığın esenliği için.

Yangından kaçarcasına ve yangından kaçırırcasına sınırları belirsiz ama belli bir şuurla genellemeler yaparak, tarihi mirasla övünüp durup çarpık kapitalist dünya düzeninin bir uzantısı ve uygulayıcısı olmak hangi insanlık kutsalı ölçeğine uyar veya uydurulur anlamak mümkün değil. Bu garip atmosferde memleket insanlarını gizli kulaklar ve gizli gözlerin alenen dolaşacağı ve en mahreme bile ulaşıp değebilecek kara yıllar bekliyor aslında.

Manzara bu, kutsal ortam yetişkinlerinin orta mektep kaçkını münazaralarından fırsat kalırsa eğer, görülecek ki manzara çok vahim.

Bu beceriklilik panayırında neyin nasıl niye becerildiği in ve cine de sorulduğunda hep ayni imgesel yanıt; kutsal ortamlarda yetişmişlik sarmalı…

Kutsal ortamlarda yetişmişler daha ne olsun. Birbiri ardına sıralanan ve artan sorunları açmazları, cılız açılımlarla hallediyor, halledecek veya hale yola koyacak sanılan bu kutsiyet de bir yere kadar ama düşünen yok. Aslında o sona yaklaşıldığı bilinerek bilmezden gelenler ile görmezden gelenlerin gayri ihtiyari kurduğu geçici ittifakta göbekten çatlamak üzere. En fazla üç beş yıla belki de görmez sepet koluna, herkes kendi yoluna havası eser memlekette.

Kutsal topraklarda, kutsal ortamlarda yetişmişliğin beş paraya gittiği görüldüğünde yıktığıyla ve yıktığınca övünülen başka ne kutsallara sarılacak ve saldıracak acaba bu kutsal yetişkinleri. Kutuları depmece dolduran bu yetişkin kutsallık yanılgısı çok yakında acaba başka hangi yangınları kıvılcımlayacak.

Oysa kendilerini sakladıklarının içine gizleyenlere fildişi sandıklar da kar etmez. Bilinen odur ki tarihin tüm kanlı, canlı savaşları hiç de kendilerine ait olmayan sandıkları birbirlerinden kapabilmek için çıkmış veya çıkarılmıştır. Sadece almayı bilip de vermeyi bilmeyenler veya tenezzül etmeyenler ise bu savaşları daima kaybetmişlerdir. Bu öyle bir kaybediş ve büyük bir kayıptır ki, kutsal ortamlarda yetişmişlik de fayda etmez ve zevatı kurtarmaz asla. Çünkü karanlıkta hiç kimsenin yüzü tam görülmez ve hiç kimsenin yüzü tam tanınmaz.

Kutsal ortamlarda yetişmiş yetişkinlerin mukaddesat öyle mukadderat böyle diyerek memleket insanlarının alın yazılarını çalmalarıdır mukad olan…

Çok yüzlülüğü kutsallaştıran bu dar çerçeveli, kör çevreli ortam ortacıları götürdüğünü her memleket evladının geleceğinden götürüyor. Bu gerçek eninde sonunda iyice anlaşıldığında acaba hangi yüzle çıkacaklar milletin karşısına. Minareli minaresiz her ortamda, kutsal ortamda yetişmişliğine vurgu yapılan bu mevcudiyet, mevcudun kaçta kaçını kendi hanesine saydırmış gün olur gün yüzüne çıkar. O yontmalar bir bir belgelendiğinde o içten veya hariçten gazellerin, atıp tutmaların faturası kime kesilecek belli ki belli. Ama o yüzleşmelerde, hangi kutsal ortamlarda yetişmişlik hangi yetişkinleri kurtaracak görülecek.

Görüntü bu minval üzere akarken kutsal ortamlarda yetişmişlikle övülenlerin, övenlerin sofrasına kaç öğün nafaka yumuşatmış ortaya çıktığında kim nasıl tekrardan sertleşebilecek görülecek.

Kutsal ortamlarda yetişmişliği kafi görenlerin kutsal ortamlarda yetişmemişliği ise Kaf dağının ardında görenlerin bu görgüsüzlüğü de nereye kadar pek yakında görülecek. Bu görgüsüzlük kutsalların bir bir yok oluşunu hazırlıyor ve hızlandırıyor ise bu izni her fırsatta sorgusuz sualsiz verenler ilahi kürsi de defteri kebirlerine günah üstüne günah mı yoksa külliyen sevap mı yazdırmışlar görecekler.

Ortamı geren, yeren, yiyen, yedikçe doymayan bu eksik yetişmişlik daha çok kutsalı bozuk para gibi harcar bu gidişle. Ancak Kutsal ortamlarda yetişmiş yetişkinlerden olsalar da neyi ne kadar harcarlarsa harcasınlar bu iktidar mevhumu yeni mahvoluşlar hazırlar, en sonunda onları da hükümsüzlüğe ve hükümlüye devşirir.

Yeter ki, Kutsal ortamlarda yetişmemiş ama kendi kendine kutsal kazanımlar biriktirenlerin Kutsal ortamlarda yetişmişlerin yetkinliğini ve yetişkinliklerini ispata davet çağrısı günden güne artsın ve Kutsal ortamlarda yetişmiş kutsal ortam yetişkinlerinin yetkinliğinin artık sorgulanması gerektiği su götürmez bir gerçeklik olarak algılansın…

Hiç yorum yok: