27 Ocak 2012 Cuma

CHP, TÜZÜK VE KURULTAY VE…

ERDOĞAN AKSU

BALKON HİKAYELERİ VE REKLAMLAR

CHP, TÜZÜK VE KURULTAY VE…

İlçe, il kongreleri ve büyük kurultay görüşlerimizi şimdilik saklı tutmak kaydıyla yapılması olası tüzük kurultayına ilişkin dağarcığımızı zorlayacağız bu yazımızda. Önceki Esenler ilçe kongremizde, kongrelerle ilgili ortak hükümleri içeren 48. maddenin İ bendine takılıp adaylaşamamış, adaylık hükmünü yerine getirememiş ilçe başkanı adayı olarak taktiksel sentezlere kapılmadan yalnızca gerçeklere değineceğiz. Çünkü düşünceye zindan karanlığa tanrı aramaya hiç gerek yok. Ayrıca boşa geçecek zamanımızda kalmadı.

Tüzük bir partinin anayasasıdır. Kuruluş ve ilkelerinden işleyişine, nasıl bir model ile çalışacağına yol gösteren, partinin değişmez rotası, evrimsel rehberidir. Yıllardır CHP içinde yeni tüzük yapılması, maddelerinin değiştirilmesi konuşulur. Arada bölge danışma toplantıları, küçük kurultaylar yapılır, öneriler yazılı raporlar alınır, ama tüzük kurultayı bir türlü yapılmaz. Genel başkanlar olağan ve olağanüstü büyük kurultaylarda sözler verir, sözler söz olarak kalır panolarımızda, hayata geçirilmez asla.

Bu alışkanlıktan olacak biz tüzük kurultayı yapılmaz diye düşünüyorduk. 361 kurultay delegesi tüzük kurultayı gerektiği yönünde imza verince, bu öngörümüz parantez içinde yalpaladı biraz. Genel merkez bir bakarsınız tüzük kurultayı yapma kararı da alabilir. Böylece 2012’ye iki kurultay sığdırmak zorunda kalırız, hepsi o kadar.

Belki 1276 delegenin yarıdan bir fazlası diretince tüzük kurultayı seçimli kurultaya da dönüştürülebilir. Geçmişte Öymen’in genel başkanlığında böyle bir dönemeci bizzat yaşayanlardanız. Baykal evinden çağrıldı, geldi genel başkanlığı aldı, gitti. Bu günden yarına bir tüzük kurultayı yapılırsa eğer, bu kurultay herkesin kaderini belirleyecek, bir anda tüm dengeleri değiştirecek bir çehreye de dönüştürülebilir demek istiyoruz. Bu nedenle genel merkezin olası bir tüzük kurultayını, izleyicisiz, sadece delegelerin katılımıyla akademik bir çalıştay eksenine oturtma gayreti var.

Bu arada belirtmekte de yarar görüyoruz. Aklı kesen kesmeyen herkes CHP kurultay partisidir der durur. Oysa adı çıkmıştır bir kere ve gerçek bu değildir. CHP kurulduğundan bu yana elli kurultay yapmıştır. Bu kurultayların otuz altısı olağan kalanı ise olağanüstüdür. Devlette, toplumda, siyasette devrim misyonunu yitirmemek adına bu sayı çok normaldir.

Günümüzde Ulusal ve evrensel birçok kavram ve kurum kökten değişime tabi iken, değişime uğrarken ve uğratılırken CHP’nin toplumsal uyanışı tetikleyecek kurultaylarla yenilenmesinden doğal ve vazgeçilmez platform ne olabilir ki. Elbette yenilenmek ve yeniden yapılanmak adına, demokratik açılım ve dönüşüm sürecini başlatmak adına bu en doğal hakkını gerekli gördükçe kullanacaktır. Özüyle barışık, emek öncelikli direnç, direniş ve yenilenişin yolu kurultaylardan geçer.

Yeniden tüzük yazmakla da, yazmadan maddeleri üzerinde periyodik frekans ayarları yapmakla da parti içi sorunlar giderilemez.  Asıl olan tüzüğe uymaktır. Tüzüğü özümsemek, benimsemek ve öğrenmektir. Ancak hiçbir maddesini de siyasi istikbal doğrultusunda faydacı ve arzdan arşa çıkarcı kullanmamaktır.

Zaten mesele partiyi genelgelerle değil, tüzükle yönetmektir. Tüzük eksiktir fazladır oturulur teoremi ve pratiği yorumlanır. Ancak genelge ve yönetmeliklerin tüzüğe uygun olup olmadığıdır asıl sorun. Aklına esen siyasi rant adına, altenatifleri ve muhalefeti sindirmek adına işleyişi yönergelemeye ağırlık verirse kaç tüzük kurultayı peşine kaç büyük kurultay yapılsa boş olur. Hoş ya da boş, garibin mozolesi yine sahipsiz kalır, gazinin yüzü alev alev harlanır. Bizim yine yüreğimiz tekler.

Öyleyse tüzük kurultayı da olsa parti içi iktidar yerine partinin iktidarı, CHP’nin iktidarı hedeflenerek, dirilişin, dinamizmin reçetesi olacak tüzük büyüteç altına alınmalıdır. Aritmetiği temsil edenlerin niteliği temsil edenlere üstünlüğü ve hükümranlığı ancak bu şekilde kırılabilir.

CHP tüzüğünün kuruluş ve ilkeleri kapsamındaki, çalışma ilkelerini içeren beşinci maddenin sadece son paragrafı hakkıyla işletilse, demokratik çözüm kendiliğinden gelir, kavgalarda, küslüklerde, ayrılıklarda biter. Karanlıkta ıslık çalmaya da ihtiyaç kalmaz.

“ Siyasal yaşamda erdemliliğe, üretkenliğe, yeteneğe ve emeğe uygun yükselmek esastır. Partililer bu ilkelere uymakla, yöneticilerde bu ilkeleri uygulamakla yükümlü ve sorumludurlar.”

Madem böyleyse her CHP’li parti suçu işlemeye yönelik maddeleri bir kez daha gözden geçirmelidir; uçuş korkusu yaşamamak için…      
27.01.2012
Bu Yazı 117 Kez Okunmuş
ERDOĞAN AKSU

Hiç yorum yok: