29 Temmuz 2020 Çarşamba

KAYIP DÜZENEK...

KAYIP DÜZENEK...
Kuzeydoğu’dan Truva’ya tüm kayıplar listelense, kayıp büroları yetmez ayıpları, kayıpları muhafazaya ve arşivlemeye. Kayıt ve kayıp düzeneği hariç...
Kasıtlı kumpaslandığı bariz, Truva atı misali ayıp, kayıp, kaçak sürecinde nefesler tutulur, tutkular eşitlenir ve soluksuz nefsi müdafaa günü beklenir. Bu arada çakma köprü üzerinden bulanık suda balık tutmalar bile özlenir. Rastgele deyip çıkmaktır en kolayı. Çünkü avlamak kadar kaybetmek de kolaydır. Asıl kazanmak zordur. Bulmak ise zorun zoru. Ama insan ve değer kaybetmek zorun kolayıdır. Çünkü metalaşmak hantallığıdır kıyıya vuran. Ve ipuçları kolaylıkla yakalanır...
O yüzden doğudan batıya, kuzeyden güneye tüm Anadolu, denizaşırı, sınırboyu, sınır ötesi insan biriktirmek gerekir. İnsan malzemesi. Olası felaketlere hazırlıklı olmak gerekir. Her hal ve şartta hazneyi dolu tutmak gerekir. Hazineyi kaybedince de seçkinci davranıp, hazirundan seçip yerine koymak. Yerli yerine, taşı gediğine oturtmak...
Önemli olan tüm taş kalplilere karşı müdafaa-i hukuk. Nice yıldan sonra her hususta haklılıktır...
Niye yazık olsun ki hak, hukuk, adalet yolunda harcanışa. Bir ölür, bin doğar haykırışına. Nice insanla dolu yeryüzü. İyisi kötüsü, malumu melunu, osu şusu busu ile dolu yaşlı dünya. Zaman boş dolu aranacak zamanı. Elbette epey zaman harcanacak, zaman kaybetme göze alınacak, hepsi o kadar.
Çünkü kolaylaştırmak, kazanmayı da kolaylaştırmak mücadelesidir hayat. Hatta en kritik anlarda bile kayba hayıflanmamaktır hayatın özü, ana gayesi. Geçip gidenleri mantık çerçevesinde enikonu değerlendirmektir mesele. Yani hayatın içindeki açık saçık, kaçık kaçak kayıpları umursamamak, aldırmamaktadır meselenin özü...
Çünkü bir an meselesidir yitik, bitik, ritik olma hali. Ve bir anlık gaflet ve emanete hıyanet etik çöküşü, çirkin çöküntüde kaybolmayı getirir. En doğru kayıp da budur belki...
Çünkü nereden geldiğini unutan, ahval ve şeraitini aklından çıkartan mutlaka kaybolur hayatın içinde. Yiter biter gider ve dönüşü de olmaz. Hatıralardan silinir. Bu silik kuryenin nereye gittiği, gideceği de bilinmez. Ezik büzük, bilinmezliğe belirsizliğe kalkan derme çatma bir toplama gemisine biniştir ardında kalan iz...
Bazen kayıplardır geleceği en doğrucu belirleyen, şekillendiren. Olmadık olaylardır her kanıtıyla her açısıyla aklı yücelten. Kayıp bürolarını zorda bırakan kayıp işte o kayıptır. Ve lakin kaybedenleri kazandıran da bu kayıptır.
Öyle ki tarihle sabit tuzla buz olan bir hayattan daima yeni bir hayat doğar. Her yeni, küllerinden doğar...
Çünkü tüm kaybedişler zamanı geldiği içindir. Miadı dolduğu içindir. Genellikle birini kaybetmek, insan kaybetmek, kıymet kaybetmek kısmet açar. Çoğu zaman kaybettikçe güçlenilir ve çoğalma sağlanır...
Reel hayat kaybın gerekçesiyle hiç uğraşmaz. Hemen bir yenisini getirir koyar listenin başına. Kayba oynayanı da pişman edecek derecede hakiki ve dakiktir hayat. Ödül ve cezayı doğal akış gereği bir güzel belirler. Hak, hakikat, tatbikat budur. Tam zamanında...
Yani hayat yıldız kaymalarına anlam yüklenmesini beklemeden tüm çıplaklığıyla bariz dalmışları, dolmuşları kaçak ilan eder. Ve artık kral çıplaktır. Kayıplar rıhtımının kralı ise katip bürosundan çıkan hatiptir...
Esrik çalımlara ve eksik çıkmalara çarpılanlar ise çarpık dünya eklentisidir. Ektiklerini biçerler ve an gelir görürler gününü...
Kuzeydoğu'dan kuzeybatı'ya on küsur yılların birikimi mesafede karşılaşılan tüm kayıplar, aslında daha iyilerini bulmak için boşluk bulma anıdır. Belki de görüntüde kaybedenler için hayallere yolculuğun başlangıcı, rolü bitenin ise resmen bitişidir. Çünkü hayat, çocuk oyuncağı değildir.
Sahte mazeretlerle pislik örtmek, camgözlü yavru kedi maharetidir. Maratonu yarıda bırakıp bitirmeyen mahiyeti belli tipitipler de virüsün pik yaptığı dönem ürünüdür. Çitlembik çekirdek maliyetine herşeyini kaybeden, kaybedecek olanlar da bunlardır.
O yüzden canlı hesap günü yaklaştığında yüzsüzce kendi kendilerini kayıp bürolarına atarlar. Ama çare bulamazlar. Arayan bulur...
Kuzeydoğu’dan kuzeybatı’ya dört bir yan memleket, perdeler kapandığından kayıp listeleri elden ele dolaşır. Ve üzeri kan kırmızı çizilenler kayıp bürosu deposunun mahzeninde rezervasyonlu yerini alırlar. Balık istifi kusur dizilir kursaklarına. O vakit defteri kebir bile yetmez kayıp kaydı düşmeye...
Ve ondan sonrası düşmeye gör düşüdür, gece gündüz görülen. Görülecek hesap karabasanı...

Hiç yorum yok: