2 Ağustos 2018 Perşembe

CUMHURBAŞKANI OLMAK DA PARAYLA…

CUMHURBAŞKANI OLMAK DA PARAYLA…
 
Aday olmak ve Partili cumhurbaşkanı seçilmek öyle göründüğü gibi kolay değil. Hep siyasi bakıldı manzaraya. Rakamların dilinden hiç değerlendirilmedi yarış. Evet, en başta aday olunacak Parti gerekiyor. Yoksa 100.000 aday gösterecek vatandaş olmalı. Sonra da hesabı verilebilecek miktarda para. Ne kadarı yok en az 25-30 milyon lira. Ayrıca misliyle destekçilerin harcayacağı da hesaba katılmalı. Şu fakir memlekette on yıllardır her şey paraya endekslendiğinden hem de öyle az buz paralara değil gözden kaçanlarda olabilir.  Ancak bu genel toplam dolar 5 lira değilken tutulmuş bir hesaba göre o kadar. yani seçim bu gün olsa daha çok para yapmak lazım…
 
Yeni rejimde milleti yönetecek Cumhurbaşkanı adayları kampanya giderlerini bağışlarla karşılamak durumunda.  Öyle param bol ben yöneteceğim yok. Sözde bu çıkışın önü kesilmiş. Ama çıkan adaylara bakıldığında hepsi kalburüstü. Olsun. Yasa böyle yani para gönüllü bağışçılardan gelecek. Aday cebinden beş kuruş harcamayacak. Kanunda sınırı belli miktarda kendine bağış yapabilir mi orası muamma. Rakiplerine yapabiliyor. Ayrıca kâğıt üzerinde iş sıkı tutulmuş, Cumhurbaşkanlığı Seçim Kanunu'nun 14. maddenin 6. fıkrasında ise harcamaların ve hesapların nasıl denetleneceği ve sonuçlarının nasıl açıklanacağı da belirtilmiş.
 
Cumhurbaşkanı Adayların nereye ne kadar gitti diyerek takip etmesi elbette mümkün değil. Kanuna göre, her adayın YSK nezdinde bir yeminli mali müşaviri olacak. Var mıdır vardır elbette. Bu bildirilmiş Yeminli Mali müşavirler seçimler bittikten sonra adayının harcamalarına ait tuttuğu kayıtları YSK'ya bildirecek. YSK gerekli denetimleri yapacak. Ve bir ay içinde sonuçları açıklayacak. Eğer tespit edilen bir usulsüzlük varsa, YSK tarafından gereği yapılacak. Yapılmış mıdır prosedür bu ama kimseden ses seda yok.
 
Bu arada YSK tarafından denetimlerin yapıldığı ve Cumhurbaşkanı adaylarının harcamalarıyla ilgili bir sorun görülmediği Resmi Gazete’de açıklandı. Açıklandı ama diğer yaygaracı enstrümanlarca kamuoyuna yansıyan yansıtılan bir durum yok. Millete hesap veren yok. Demek oluyor ki devlet kaynakları mahfuz olmak kaydıyla, bilinen haliyle dahi kallavi paralar dökülmüş yollara.
 
Yani şu fakir memlekette, seçimler sonrası dolar ve zam taarruzları ile daha da fakirleşen memlekette Cumhurbaşkanı olmak bir yana adaylaşmak da araba yükü parayla. Önce para pula değer vermeyen 100.000 kişi bulunacak. Bulsan ne olacak. Kampanya yürütmek için para lazım. Ortada bu işe ayrılmış epey yüklü miktarda paranın da hatırdan çıkmayacaklar üzerinden bağışa yönlendirilmesi gerçekleştirilecek. Ya da para babası yakınlar yandaşlar bu işe soyundurulacak. Hibe edilen para neden hibe edildiği sorgulanmadan kapıcı müstahdem, yakinimdir üzerinden kayıt içine alınacak. Ve seçimin rotasını değiştirmek babında bol kepçe harcanacak, dağıtılacak. Yani adaylaşmak komplike bir iş.
 
Son seçimler gösteriyor ki adaylaşmada en can alıcı nokta bunlara hiç tevessül etmeden gariban bir yurttaş olarak yarışta ben de varım denilemeyeceği. Çünkü aday çıkılsa para bulmak zor. Adaylık metalı meşakkatli iş. Para bulunsa hesap vermek zor. Bir şekilde hesap verilse kazanmak mucize. Kazanılsa memleketin hali ortada, düzeltmek ömür törpüsü.
 
Yine de ben de bu memleketin vatandaşı isem, millete hizmet adına bende Cumhurbaşkanlığına aday olacağım diyebilecek babayiğit varsa önce devlet bankasına kaldıysa eğer bunlardan ikisine hesap açacak.
 
Kamuoyunda bilinen reel rakamlara göre sadece kazanabilir görünebilmek için bu hesapların birinde minimum “21 milyon 925 bin lira” diğerinde “3 milyon 866 bin lira” olmak üzere toplam “25.791.776.880 lira” bağış birikecek.
 
Sonra fakir zengin bu gönüllü bağışçılardan biriken tutar seçim kampanyasında bir bir hesabı tutularak harcanacak. Muhtemelen para şuralara gidecek; “Reklam, ilan, film harcamaları: 10 milyon 451 bin lira. Miting, Organizasyon harcamaları: 7 milyon 464 bin lira. Matbaa harcamaları: 2 milyon 988 bin lira. Promosyon harcamaları: 733 bin lira. Uçak kiralama ulaşım harcamaları: 1 milyon 314 bin lira. Branda, kaplama, baskı harcamaları: 1 milyon 487 bin lira. Bayrak alımı harcamaları: 328 bin lira. Araç kiralama harcamaları: 693 bin lira. Diğer harcamalar: 330 bin lira. Bankalardaki bakiye 349.480 lira…”
 
Kampanyadan tasarruf edilerek bankalarda kalan para bir daha ki seçime mi kalacak, devletin mi olacak, yoksa adına bağış yapılan aday, hesapları çekip afiyetle yiyecek mi belli değil.
 
Evet, harcanan para ile elde edilen oy oranı ilişkisi başka rakamsal tecrübe. Yani Partili Cumhurbaşkanı seçilmek hiç göründüğü gibi kolay değil…

Hiç yorum yok: