TURİZM CENNETİNDE TUR BİNDİRMEK...
Genel ölçekte seçim üçlemesine el varmıyor, gizliden dil söylüyor
ama gönül dayanmıyor. Sıcağı sıcağına seçimin yaşattığı, turizm kenti yaşayanı
olmanın çok ötesinde gözlerin kamaşması, ülkeyi karartacak bir tercih
karmaşası. Aklı durultan gelişme, turizm cenneti el heykelli adada millet üç
tur bindirdi balkon kıdemlisi adama. Ancak her şey lafta, yakında ayaklı
borsanın dediği olacak günler kapıda. İki ayaklı seçim reel sektörü tam
duraksattı. Bacasız sanayi turizm de beklentilerin çok gerisinde kaldı. Tam
mevsimi olmasına rağmen belirsizlik dört bir yanda. Yaz, deniz, yayla, tarih,
kültür, sağlık turizmine dair akıl ve bilim ölçütlerinde planlama olmadığından
durum meçhul. Memleketin zengin turizm ve turistik ticaret potansiyeli
gerçeğine sığınıp beklemekle olmayacağı da açık. Seçime endeksli tavırlanıp emek
sarfederek Ada merkezli sandıklarda üçe katlamak da nafile. Çünkü ülke kan
kaybediyor…
Seçim kritiği çok su kaldıracak kritik yaptırımlara gebe. Reel
siyasete bir süre turist kalmak kaydıyla adayı turlamak en makulü. Karşımızda devleşen
krize direnen, her yıl elli milyonun üzerinde turisti misafir eden bir sektör
söz konusu. Ticari potansiyeli, yaklaşık elli altmış milyar dolarlık bir ekonomik
girdiye sahip. Ekonomik kriz turiste kur farkı faydası sağlasa da turizmde
fırsat yakalama imkanlarını da kısmen yok etti. Özellikle Avrupa'nın belli
ülkelerinin çapraz kur kazanımlarından aşırı derecede etkilenmesiyle dış
turizmin cazip hale geleceği düşleniyordu. Ancak şu cennet memleket turist
akınından arzuladığınca ve yeterince yararlanamayabilir. Birkaç gemi o kadar. Gidişata
göre komşu Yunan ve akdeniz ülkeleri yaz ve deniz turizminde yine bir adım önde
gibi.
Seçim önü arkası turizmciler bile demokrasi ve özgürlük
derdinde. Turizmde dünya ile başa baş olmanın koşulu ekonomik istikrar olarak
görülüyor. Peki övünülen sağlık turizminde durum ne, akılcı sağlık yatırımları,
teşhis ve tedavideki önderlik, geçmiş yıllar performansı avantajı devam
ettiriyor. Gerek aracı firmaların ve gerekse özel üniversite hastanelerinin
tanıtımları, tanıtımların uluslararası düzeyde ve çeşitli kanallardan
artırılarak yapılması sektörün önünü açacak gibi. Sosyal medya, dijital
tanıtım, özel konsept programlar yurtdışı eksenli olduğundan sağlık turizmi
mutlaka hareketlenecektir. Yani el heykelli ada ölçeğinde el yordamıyla sürdürülen
sektörde yaz turizmi desteğiyle istenen ivme kısa sürede yakalanabilir. Özellikle
otel, butik otel, apartlar vasıtasıyla yeterli konaklama ve diğer lojistik
hizmetlerle desteklenen sağlık turizmi konumunu korur, getirisi yükselir.
Seçim sonrası ülke genelinde, bölgesel bazda her sektör için
yepyeni ve sıkıntısı yenilir yutulur değil bir dönem. Seçimin kazananına değişen
dünyadan kopmadan, büyük işler çok büyük dertler düşüyor. Resmen kazanmak bazen
kaybetmektir babında çözülecek babalar gibi sorunlar kucakta. O nedenle adalı
olma vasfıyla önemsediğimiz turizmde pikten en dibe bakanlık düzeyinde
çokuluslu koordinasyona ve özel anlaşmalara gereksinim var. Bunun için de başta
dünya ile iyi geçinmek şart. Şimdilik ikili kutuplaşma yüzünden yurtta barış
zedelense de dünyada barış şart. Anca yurtta cihanda barışı önde tutan bir
politikayla, resmi özel kurumlarda demokrasi kriterlerini yükselterek sektörü hazır
hale getirmek turizmi canlandırır. Ayrıca her çeşit bölgesel turizm de dışlanmadan
küçümsenmeden teşvik edilmelidir. Çünkü turizmin geliştirilmesi, bölgesel
ticaret ve sosyal yaşamı da yakından etkiler. Demokratik bilinci güçlendirir. Bilinçlilik siyaseti ve ülkeyi…
El heykelli ada bazında içten seçim geçim genellemesi
yaparak ve içtenlikli gözlemlere dayanarak turizmi ekonominin lokomotifi görmek
çok normal. Elbette tarımın turizme heba edilmesi yanılgısı da yeni günlerde
önemsenmeli. Hatta salt deniz turizmine bel bağlamak yerine, doğa, kış,
dağcılık, mağara, termal, din, spor, kongre turizmi gibi çeşitlendirilebilecek
her alanda turist çekebilen sistem dizaynına gidilmeli. Seçim güncellemeleri
bir an evvel yapılıp bir kenara bırakılarak turizmi baş tacı gören yerel
yönetim anlayışı üzerine kafa yorulmalı. Genel idari yapı adaya sorundan başka
bir şey vermez bilinciyle yerel seçimlere bire üç katı performansla
hazırlanılmalı. Var olanın yanı sıra farklı turizm alternatifleri bulunmalı ve
turistlere sunulacak pozisyonda projelendirilmeli. Her türlü turizmde cazip
seçenekleri bulunan turizm cenneti olma vasfı sonucu baştan belli seçimlere
bırakılmamalı.
Elbette seçim ekonomisiyle gözlerden saklanan kriz ekonomisi
turizm maliyetlerini de ağırlaştırmıştır. Seçim sonrası yirmi küsur yılın
iktidarı artan maliyeti ortaklaşa yüklenebilecek bir ekonomik model geliştiremez
ise bu yıl zor geçer. Döviz kuru nedeniyle doğan negatif etki giderilmedikçe,
komşu ülkelerin turistlere sunduğu imkânlar ve fiyat aralığı eşitlenemez.
Görünen odur ki turizm sektörü seçim öncesi çok zorlandı,
seçim sonrası daha çok zorlanacak. Belki hepten bocalayacak. Ama adalı,
yarımadalı çıkış yolunu süreç içinde kesinlikle bulacaktır. En azından yerel
yönetim seçimlerine dokuz ay kaldı. Her gün dokuz doğurmak yerine adanın turizm
cenneti olma durumunu özverili girişimlerle güçlendirmek genel siyasete denge
getirecektir. Ancak kontrolsüz sığınmacıları turizm kentlerine emek ve sömürmek
maksatlı katmamak şartıyla…
Aksi halde genel siyaseti belirleyen yabancı güçler yerel ölçekte
el heykelli adayı da gizliden istila eder. Sandıkları üçe katlama saltanatı üç
vakte kadar el değiştirir. Veli olmaya da deli olmaya da gerek yok, işte birkaç
aydır velvele koparılan asrın seçiminin belirleyici gücü yurtta cihanda bu
taşıma oy avcılığıdır. O kadar…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder