1 Ağustos 2012 Çarşamba

KARPUZDA KABAK TADI...


KARPUZDA KABAK TADI...

Romanya’da karpuz ekili hektarlarca toprak birkaç ay evvel  mevsim harici, bitmeyen yağışlar neticesinde sular altında kalıvermisti...

Güneşin kavurucu sıcaklar ile kendini göstermesiyle kuruyan toprak karpuzlara ayni cömertliği gösteremiyor. Hasatın beklenenin altında olacağı düşünülüyor. Karpuz üretiminde  şimdiki korku ise karpuzların içinin dolmaması ve kabak kalması.  İki sene önce de benzer bir durum yasanmış buralarda.

Burada ki deyimle çekirdek kabuğu dolduramayacak...



Devletten kiraladıkları topraklarda üretim yapan çiftçiler kira bedellerini şimdiden nasıl ödeyeceklerini kara kara düşünmekteler. Ayni sorun ayçiçeğinde, mısırda ve buğdayda da yaşanıyor.

Anlaşılan o ki bu yıl Romen köylüsü ve çiftçisi kışı zor atlatacak. Zaten büyük bir sosyo-ekonomik krizle boğuşan Romanya’da yağışların ve pesine güneşin kavurucu sıcaklarının getirdiği tarım krizi ülkeyi sarsacak boyutta.

Pek yakında Devlet baskanligini sosyal demokratlara veren referandumla halk umut ariyor. Hükümet ise iç ve dış borçlarını ödeme güçlüğü çekiyor. Hükümet, iki yil evvel ki gibi emeklilere ve devlet çalışanlarına, yılı zam yapmadan geçirmek niyetinde degil. Ama herseyi zaman gosterecek.

Bu denli bir ekonomik çıkmazın içinde olan Romanya’da çiftçilere hükümetten bir destek gelip gelmeyeceği şimdilik belli değil. AB’nin bu yönde bir yardım paketi tasarladığı konuşulmakla birlikte köylüye ve çiftçiye ne kadarının hangi biçimde yansıtılacağı da bir açmaz.

Yinede arazi sahipleri karpuz tarlalarına bekçiler tutuyorlar. Aylığı hektar başına elli euro ya gelen bu bekçilik sistemi geleneksel bir yöntemle zamanla gelişmiş bu günlere uzanmış. Hem insandan hem de tavşanlardan korunması gerekiyor karpuz tarlalarının. İşin önemli yanı tavşanlar öldürülmüyor. Belli aralıklarla kampanalar çalınarak ‘’aley aley’’ diye naralar atılarak.

Bu yolla tavşanların karpuzları kemirmesi önleniyor. Gözlemlerimize göre bu biçimdeki bekçilik gerçekten geleneksel motif, biraz da caydırıcı. İşsiz köy gençlerine ise hasata kadar bir cep harçlığı. Geceli gündüzlü birkaç ay boyunca sürdürülen iş ve eğlence. Tek sorun ise bizce sinek ve sivrisinek taarruzları. Karpuzlar kabak çıkmazsa iyide para ederse keyifle bitecek bir tarım yılı daha.
      
Çiftçi her yerde çiftçi, köylü her yerde köylü, dünyanın neresinde olursa olsun sorunları da benzer nitelikte.

Ama sadece  bizde köylü milletin efendisi…

Hiç yorum yok: