BENDEN BİZDEN EDEBİYATI
Bendendir, bizdendir şeklinde partinin eylemciliği sınırlanamaz. Sınırlanmamalı ama iki haftalık gidişat oraya. Planlı manevralar ile bu maraza devam ettirilirse mevcut yapı yine ağırlığını koyar. Ve bu kısıtlı genişleme on yıllardır kenarda tutulmuş değerlerin partiye dönmesini yine engeller. Sınır tanımaz siyasetçiliğin önü bir daha kesilir. Ayni tas ayni hamam devam edilir. Ve yerel seçimde yarıştan kopulur ve hedef kitleden bir daha uzaklaşılır…
Eğer değişik yaptırımlarla parti yararına ve umut beklentili olabilecek olağanüstü kurultay gerçekleşmez ise mevcut yönetim her ortamda saygınlık uyandıran, uyandırmayan tüm adaylaştırmaları, aday çıkartmaları benden bizden mantığı çerçevesinde belirler. Manidar ve rastlantısal görülen bu restleşme meçhule aday taşıyacak bir norma dönüşür.
İşte sadece o yüzden bile olsa olağanüstü büyük kurultay üzerinde ciddiyetle düşünülmelidir. Bu olağan üstü memleket şartlarında gereken bir gerçekliktir. Bu gerçeğe kurultay delegeleri ne kadar hâkim başka konu. Hal böyleyken maalesef partiyi bir yerlere getirecek güçler, önlerinin kesilebileceği endişesiyle mantık dışı bir tutum içerisine giriyor. Partililiğe ve yöneticiliğe yakışmayan, ülke kurmuş köklü bir parti kültürü ile asla bağdaşmayan sözde mantık arayışına girişiyor. Oysa mesele benden bize, bizden size çeki düzen verme meselesi.
Olağanüstü kurultaya bile yerel açıdan bakılıyor. Belediye meclis üyeliğine kadar indirgenen bir küçülme yaşıyor koskoca parti. Ve yönetenleri de oluşturulan bu yapay hava etkiliyor. Bu yerel şartlama ve şartlanma belki makul görülebilir ancak bilimsel aktarımlar, ideolojik tahliller ve çözüm önerileri de bu ben merkezli dayatmacılık kapsamında ele alınıyor. Delegasyon izlenecek yeni rotayı da kendi çapında en iyi bildiği, aktif siyasetle geçen yılların kırgınlığına bağlıyor. Yer yarılsa değişmiyor, dünya yıkılsa yerinden kıpırdamıyor.
Ayrıca Genel Kurulda her kim Genel Başkan seçilirse seçilsin, parti geneline benden bizden başkan olmayacağı da malum. Kısa zaman sonra yine değme siyaset simsarlarına ve değme siyaset simyacılarına iş çıkar. Basma kalıp yeni oyunlar sahnelenir. Sonu bilinse ne olur, bilinmese ne olur, dilekleriyle seçilmiş değil belirlenmiş yöneticilerle dertlerin çözüleceği beklentisine destek verilir. Böyle kurulan örgütsel ağ da bir süre durumu idare eder.
Yani partinin umut olabilmesi bu dışa sönük, içe dönük kurultaylarla kotarılamaz. Benden bizden olsun kim olursa olsun taşra siyaseti mantığıyla çalışan ve tekleyen mekanizmanın ideolojinin hiçbir yerinde de yeri yoktur. Bu tarz siyaset boyutunda tertiplenen kurultaylarda en baba değişimciler dahil statükodan yana tavır koyan kof gruplaşmadan öteye gidemez. Böylece bir kez daha özlenen ulusal hâkimiyet memleketin kaygan zemininde ince detaylarda boğulur gider.
Gider gitmez, yürür yürümez aralığında gider olağanı, gelir olağanüstüsü. Yetkileri elinde tuttuğunu zannedenler ve bu kanıyı içselleştirenler her yeni atılıma, değişim sürecine ve yönetme talebine karşı koyarlar. Benden bizden siyasetini çatışmalara direkt yansıtırlar. İşte bu arazlı yansıma yok olma sürecine endirekt katkıdır.
Ve siyasi tarihe birileri böylesine negatif, portatif davranarak katkı sunarlar. Bir türlü bertaraf edilemeyen bu zaaflarla kimin güçleneceği apaçık ortadayken yine kökten derin rahatsızlıklar uyandıracak bir yönetsel yapı dizaynı gerçekleşir. Bu yarınlarda kolay açıklanamaz, kolaylıkla da anlatılamaz piramidin en tepesinden tabanına sirayet eden siyaset yapma türevidir.
Benden bizden ayrımcılığı bir kenara koyularak bu tür gidişata dur denilmedikçe daha çok kurultaylara, olağanüstü kurultaylara parti emekçileri seyirci olur. Bu eklemlenmeler makul görüldükçe ve asıl meseleler gereğince ele alınmadıkça lokomotif raydan çıkar. Lokomotif raydan çıktığında ise vagonlar yön tayin edemezler.
Bu kazayı önlemenin başka yolu var mıdır elbette vardır. Ne zaman ki işlerini doğru yapanlar ile doğru işler yapanlar ayni noktada kesişirler, ayni safta toplanırlar işte o zaman yanlış giden her şey incelikle ele alınabilir. İşler kısa zamanda düzelir.
Ancak bu benden bizden edebiyatıyla değil, kollektivist mantıkla olur...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder