REİSİN TEKNOKRAT KABİNESİ
Belki de memleketin yarısından fazlası bilmiyor ama haziran seçimleriyle parlamenter demokrasi dönemi bitti. Millet Meclisi ve Bakanlar Kurulu başta olmak üzere birçok kurumun yetkisi Cumhurbaşkanı’na devredildi. Yani yasama, yürütme ve yargıda güçler ayrılığı sona erdi. Ve ‘Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ denilen başkanlık sistemi resmen başladı…
Bundan böyle yeni sistem Partili Cumhurbaşkanı, Cumhurbaşkanı Yardımcıları, Cumhurbaşkanlığı Ofisleri, Cumhurbaşkanlığı Kurulları ile atanmış Bakanlar Kurulu nezdinde işleyecek.
Güçlü meclis yerine güçlü cumhurbaşkanı sisteminde; Cumhurbaşkanın Partili olmasında mahsur yok. Partili Cumhurbaşkanı aynı zamanda ‘Başkomutanlık’ görevini de üstlenecek. Tek başına da kalsa ‘savaş’ kararı verebilecek. Memleket bütçesini tek başına hazırlayacak. Kamu yöneticilerini atayacak, görevlerine son verecek ve atama usul ve esaslarını bir kararname ile değiştirebilecek. Meclis kanun çıkaramadığı takdirde Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi kanun sayılacak. Beğenmediği kanunlar için bizzat Anayasa Mahkemesi’ne iptal davası açabilecek. Meclisin çıkardığı kanunları veto edebilecek. Veto edilmiş kanunun yeniden kabulü için ise mecliste salt çoğunluk gerekiyor.
Yani cumhurbaşkanı donatılan tüm yetkileri bir yana tek başına üç yüz vekil gücüne sahip. Mecliste memlekette üç yüz biri bulmadan adım atmak mümkün değil…
İşte bu Reisicumhur çok yakında kabinesini açıklayacak. Kabine de eskisi gibi olmayacak. Eskisi gibi Bakanlıkları denetleme, bakan hakkında gensoru verme yok. Bakanlara sözlü soru da sorulmayacak. Sadece Cumhurbaşkanı isterse yardımcıları ve bakanlar hakkında soruşturma talebinde bulunabilecek. Böyle bir talep olursa Meclis, soruşturma açılmasına üye tam sayısının beşte üçüne denk gizli oyla karar alabilecek. Üye tam sayısının üçte ikisi gizli oyla da Yüce Divan’a sevk edilebilecek.
Bu arada yeni bakanlıklar kurmak, kaldırmak, görev ve yetkilerini belirlemek, bakanlık teşkilatı yapılandırmak, merkez taşra teşkilatlarını kurdurmak için bir cumhurbaşkanı kararnamesi yeterli.
Şimdi açıklanacak kabinenin bürokrat ve teknokrat kabinesi olacağı beklentisi yüksek. Çünkü Reis mecliste tek başına çoğunluğa ulaşamadı. Zaten Bakanlar Kurulu’nun seçilmişlerden olması koşulu da yok. Cumhurbaşkanı her istediğini atayacak. Bu kez Meclisten üç beş vekil dışında kabineye girecek isim olmayabilir.
Çünkü kabineye giren vekil, milletvekilliğinden istifa etmek zorunda. Meclisin oluşan sandalye sayısına göre her bakan ataması iktidarın Meclis’te bir vekil kaybetmesi demek. Yani reisicumhur aklındaki kabineyi kurarken ilk defa çok zorlanacak gibi. Sanki Partili Cumhurbaşkanı’nın muhtemel ilk kabinesinin teknokrat, bürokrat ve vekil eskisi ağırlıklı olması elde olmayan bir mecburiyet.
Bu varsayımlara göre yeni kabinede üç beş tanıdık dışında farklı isimlerin yer alacağı kesin gibi. Yani açıklanacak kabine tam bir sürpriz olabilir. Ayrıca bu sistemde bakanlık milletvekilleri içinde bir risk. Çünkü işler iyi gitmediğinde olası Bakanlar Kurulu revizyonlarında hem bakanlık hem de milletvekilliği de gitmiş olacak.
Memleketin yarısından fazlası oy verdiği halde hala rejimin değiştiğinin farkında değil. Ve bu yeni sistemde daha başka neler neler gittiğini, gidecek olduğunu yakında görecek ve duyacak. Her şeyi yakından hissedecek.
Şimdi ikinci bir seçim yapılsa sorsan yine bilmez. Veya bilmezden gelir…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder