ERKEN YEREL SEÇİM VAR, PEŞİNDEN…
Haziran sonu gerçekleştirilen tercih seçimleri, Dünyada; "Bağımsız olmasına bağımsız ama hiç de adil olmayan bir seçimle İslamcı milliyetçi ve yeni Osmanlıcı bir karışımdan oluşan Yeni Türkiye'nin başlangıcı, büyük ihtimalle Mustafa Kemal Atatürk tarafından kurulan eski demokratik laik cumhuriyetin sonu oldu…" yorumları ile karşılandı.
Ve eklendi; 'Yeni Türkiye, daha İslamcı, daha milliyetçi ve otoriter olacak’…
Avrupa ve dünya gözlemci raporlarına geçen saptamalar da; ‘seçimlere yüksek katılımın takdir edildiği, ancak Reisicumhur ve Partisinin geniş bir şekilde medyada yer aldığı, devlet kaynaklarını yanlış kullandığı, OHAL'in toplanma ve ifade özgürlüğünün kısıtlanması için kullanıldığı ve benzeri...’ yönünde…
İşin aslı ise 'Türkiye ciddi bir şekilde bölündü'. Bir daha zor toparlanır, bütünlenir…
Şimdi ‘Cumhur İttifakı’ her konuda ya incelikle anlaşacak ya da belli konularda ayrışacak veya zıtlaşacak. Çünkü ittifakın büyük ayağı mecliste çoğunluğu elde edemedi. Küçük ortağa el mahkûm. Hal böyle olunca, olası siyasi gelişmeleri hiç masaya yatırmadan mevcuttan çıkarılabilecek sonuç ise şu; “önce erken yerel seçim, sonra duruma göre…”
Yani ufukta yıl bitmeden erken yerel seçim var. Peşinden erken yerel seçimden elde edilecek müspet menfi sonuca göre en kısa zamanda gerçekleştirilecek bir genel seçim…
Yerel seçimlerin normal takvime göre yaklaşık dokuz ay sonra yapılması gerekiyor. İlk etapta yeminler, Meclis başkanlığı seçimi, kabine ataması, derken sıra mutlaka yerel seçimlere gelecektir. İktidarın Cumhur ittifakı çatlasın veya çatlamasın muhalefetin yerelde güçlenmesini önlemek için seçimleri erkene alması ihtimali yüksek. Kasım sonu Aralık ortası muhtemel bir seçim düşünülebilir.
İktidar, ileride kendisini iyice zorlayacak ekonomik buhran dolayısıyla yerelde seçim kaybetmeyi göze alamaz. O yüzden memleket daha seçim atmosferinden çıkmadan o hızla yerel seçimleri de erkene alarak namı hesabına dört beş yıl seçimsiz ve dikensiz bir dönemi yaratabilir. Erken yerel seçimlerin yapılabilmesi için anayasa değişikliği yapılması şart. Yeni oluşan parlamentoda iktidar partisinin referandumsuz tek başına anayasa değişikliği yapma çoğunluğu yok. Olası bir teklifte küçük ortak yereli erkene çekme fikrini destekleyerek nasıl yakaladığını kendisinin de izah edemediği ivmeyle belediyeler kazanma peşine düşebilir. Ancak yine de cumhur ittifakı yeter sayıya ulaşamıyor.
Ana muhalefet de olası bir öneriye parti içi kaostan seçim yollu çıkmak ve tabanını bir süreliğine daha diri tutmak adına onay verebilir. Son tercih seçiminde geriye düşülse de özellikle erkene alınacak bir yerel seçimde “İstanbul’da geldiler, İstanbul’dan gidecekler…” ipine sarılabilir.
Ayrıca büyükşehirlerde ve büyük ilçelerde görevden alınan başkanlar ile yaklaşık yüz belediyenin kayyum tarafından yönetildiği de düşünülürse şu an hiç belediyesi olmayan millet barajını aşıp meclise giren ile diğer muhalefet partisi de erken yerel seçim teklifine sıcak bakabilirler.
Eğer dört yüz vekilin desteği alınır da erken yerel seçim kanunlaşırsa diğer irili ufaklı siyasi partilerin de tabela partisi olmamak adına kerhen de olsa desteklemek ve seçime girmekten başka bir seçenekleri kalmaz.
Daha yeni seçimden çıkıldı, erken seçim devlete külfet getirir marazasına da hiç lüzum yok. Memleketin yarısı dünden hazır, millet de seçimle yatıp kalkmaya alıştı zaten. El cevap hazır; “erkenden onu da yapın gitsin. Aradan çıksın.”
Çıksın çünkü daha her an gündeme girebilecek seçim yenilemesi veya ‘erken genel seçim’ var…
Haziran sonu gerçekleştirilen tercih seçimleri, Dünyada; "Bağımsız olmasına bağımsız ama hiç de adil olmayan bir seçimle İslamcı milliyetçi ve yeni Osmanlıcı bir karışımdan oluşan Yeni Türkiye'nin başlangıcı, büyük ihtimalle Mustafa Kemal Atatürk tarafından kurulan eski demokratik laik cumhuriyetin sonu oldu…" yorumları ile karşılandı.
Ve eklendi; 'Yeni Türkiye, daha İslamcı, daha milliyetçi ve otoriter olacak’…
Avrupa ve dünya gözlemci raporlarına geçen saptamalar da; ‘seçimlere yüksek katılımın takdir edildiği, ancak Reisicumhur ve Partisinin geniş bir şekilde medyada yer aldığı, devlet kaynaklarını yanlış kullandığı, OHAL'in toplanma ve ifade özgürlüğünün kısıtlanması için kullanıldığı ve benzeri...’ yönünde…
İşin aslı ise 'Türkiye ciddi bir şekilde bölündü'. Bir daha zor toparlanır, bütünlenir…
Şimdi ‘Cumhur İttifakı’ her konuda ya incelikle anlaşacak ya da belli konularda ayrışacak veya zıtlaşacak. Çünkü ittifakın büyük ayağı mecliste çoğunluğu elde edemedi. Küçük ortağa el mahkûm. Hal böyle olunca, olası siyasi gelişmeleri hiç masaya yatırmadan mevcuttan çıkarılabilecek sonuç ise şu; “önce erken yerel seçim, sonra duruma göre…”
Yani ufukta yıl bitmeden erken yerel seçim var. Peşinden erken yerel seçimden elde edilecek müspet menfi sonuca göre en kısa zamanda gerçekleştirilecek bir genel seçim…
Yerel seçimlerin normal takvime göre yaklaşık dokuz ay sonra yapılması gerekiyor. İlk etapta yeminler, Meclis başkanlığı seçimi, kabine ataması, derken sıra mutlaka yerel seçimlere gelecektir. İktidarın Cumhur ittifakı çatlasın veya çatlamasın muhalefetin yerelde güçlenmesini önlemek için seçimleri erkene alması ihtimali yüksek. Kasım sonu Aralık ortası muhtemel bir seçim düşünülebilir.
İktidar, ileride kendisini iyice zorlayacak ekonomik buhran dolayısıyla yerelde seçim kaybetmeyi göze alamaz. O yüzden memleket daha seçim atmosferinden çıkmadan o hızla yerel seçimleri de erkene alarak namı hesabına dört beş yıl seçimsiz ve dikensiz bir dönemi yaratabilir. Erken yerel seçimlerin yapılabilmesi için anayasa değişikliği yapılması şart. Yeni oluşan parlamentoda iktidar partisinin referandumsuz tek başına anayasa değişikliği yapma çoğunluğu yok. Olası bir teklifte küçük ortak yereli erkene çekme fikrini destekleyerek nasıl yakaladığını kendisinin de izah edemediği ivmeyle belediyeler kazanma peşine düşebilir. Ancak yine de cumhur ittifakı yeter sayıya ulaşamıyor.
Ana muhalefet de olası bir öneriye parti içi kaostan seçim yollu çıkmak ve tabanını bir süreliğine daha diri tutmak adına onay verebilir. Son tercih seçiminde geriye düşülse de özellikle erkene alınacak bir yerel seçimde “İstanbul’da geldiler, İstanbul’dan gidecekler…” ipine sarılabilir.
Ayrıca büyükşehirlerde ve büyük ilçelerde görevden alınan başkanlar ile yaklaşık yüz belediyenin kayyum tarafından yönetildiği de düşünülürse şu an hiç belediyesi olmayan millet barajını aşıp meclise giren ile diğer muhalefet partisi de erken yerel seçim teklifine sıcak bakabilirler.
Eğer dört yüz vekilin desteği alınır da erken yerel seçim kanunlaşırsa diğer irili ufaklı siyasi partilerin de tabela partisi olmamak adına kerhen de olsa desteklemek ve seçime girmekten başka bir seçenekleri kalmaz.
Daha yeni seçimden çıkıldı, erken seçim devlete külfet getirir marazasına da hiç lüzum yok. Memleketin yarısı dünden hazır, millet de seçimle yatıp kalkmaya alıştı zaten. El cevap hazır; “erkenden onu da yapın gitsin. Aradan çıksın.”
Çıksın çünkü daha her an gündeme girebilecek seçim yenilemesi veya ‘erken genel seçim’ var…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder