28 Ekim 2018 Pazar

YAS GAZETECİ YAS...

YAS GAZETECİ YAS...
Gökyüzü, yeryüzü ve yeryüzündekileri zincirleyenleri taçlandıran, zincirlerin ve prangaların kırılması gayretlerini ise suçlulandıran kara düzene haklı isyanın ilk adıdır gazetecilik. Özgürlük odaklıdır. Yasak savan sloganı ise 'Yaz Gazeteci Yaz'dır. Ancak ne yazık ki; bu baştacı edilesi çıkış sloganı olmadık zamanlarda, başa gelen olmadık işler yüzünden 'Yas Gazeteci Yas' desturuna yükseliyor...
Yani gelmiş geçmiş en prestijli mesleklerden olan gazetecilik şu garip memlekette on küsur yıldır yasaklarla boğuşuyor. Resmen amigoluk boyutunda prestij kaybına uğratılıyor. Muhalif duruşlular muhakeme salonlarında buluşuyor. Buluşturuluyor. Sektör resmen vizyon daralması yaşıyor, yaşatılıyor. Diğer yandan sindirme, sürgün, mağduriyet diz boyu. Dört duvar arası mecburiyet var. Vakaya hangi çerçeveden bakmak lazım belli de, manzarayı geçmişe çok eskilere dayandıran rota şaşkınlıkları engelliyor o bakışları. At bakışlı dağılmışlıkta dikkatler başka yerlere çekiliyor. Ve bir anda talepler değişiyor, değiştiriliyor. Özetle durum feci, an yas vakti...
Yabboz tahtası gibi yazarken haberin ışıltısı, yazının yaldızı özel uzmanlık gerektiren bir moda bürünüyor. Yani aklı başında yazar enikonu çok düşünmek zorunda kalıyor. Bu kala kalıyorluk hali sonsuz mutluluğun gösteriş kabul etmeyen sırrını da yutuyor. Toplumun uyurgezer yüzünü yazmanın kesim bedelleri ise çok yüksek. Ağır bedel ödenecek bir şekilde ama böyle değil. Az buz, yüksek tümsek farketmez hiç biri katlanılır gibi değil. Uzlaşı babında yazar çizerlerin üzerine demir kapılar kapanıyor.
Gözlerde yaş, gönüllerde yas. Yas tutmak şeklinde ödeniyor bedel...
Oysa tayıncı, sayımcı, yayıncı karşılaması, karşılaştırması tuzağına düşmeden yazı rotası izlemektir gazetecilik. Aslında yazgıya direnip bu rotayı izleyenlerin kurguladığıdır hayat...
Savaşmadan siyaset içinde ve dışında kalmak değildir marifet. Mahirlik öyle veya böyle her adımda renklenen bir yolculuğa gözükara çıkmayı bilmektir. Çıkabilme cesaretini gösterebilmektir. Gerçek gazeteci kalitesinden zinhar ödün vermeden işini yapar. Gazetecilik dünyanın tüm cevherlerini ve renklerini bir arada tutabilmektir. Sözcük, tümce, paragraf ve makale örgüsünde hayata geçmeyenleri de bir güzel belgelemektir.
Öyle ki; 'Yaz Gazeteci Yaz' melodisi eşliğinde kayıp gibi görünenleri yarına kazandırmaktır. Mesleği mutlu gelecek adına icra etmektir. Toplumun ve rüyaların ertelenmesine dönük hal ve gidişleri de tarihe not etmektir.
Asla kişisel çıkar odaklı olmadan, eğilmeden bükülmeden ve risklere aldırmadan bir dünya yolculuğuna yolcu olmaktır gazetecilik. Ve yazıya sevdalanmak. Zincirler altından olsa bile zincirlerin kırılması için abartısız sloganlar dermektir. Eylemler gözetmektir. Denilemeyenleri yüreklice demektir. Devrimcilik, yenilikçilik, ilericilik budur. Öyle geri planda kalarak aşırı değer kazanmayı beklemekle olmaz. Sıra savıp küp doldurmakla hiç olmaz. Önce vatan diyebilmektir bu mesleğin özü. Önce vatan deyip sonra unutanların yapacağı iş değildir bu. Ve de böyle olanların karşısına durmaktır yılmadan. Düşman emellerini bildiği halde milli şuur diye diye şuursuzlaşmak hiç değildir. Şu veya bu nedenle güce tapınıp, hücre, taciz ve tehditlere boyun eğmeyenleri karalamak da değildir gazetecilik. Böylelerin kullanılıp kullanılıp hurdaya çıkarıldığı bir sektördür bu sektör. Sel, su, tortu çekinmeksizin çizgi bozmadan, prensiplerinden taviz vermeden baskılara direnenleri markalaştırır basın tarihi. Baskı, baskın, taarruz aldırmadan harfleri birbirine çatarak kurulan yerli ürün, sanat eseri yazıları yapraklarına taşır. Kalemkarların övünç ve karları da budur. Yani kalem yazar, yazıcısı iz bırakır...
Gelmişe geçmişe ve geleceğe damgasını vurmaktır gazetecinin önsözü. Son nefesine kadar trend olmaktır, son trene doluşmak değil. Çünkü trendi koruyanlar büyük kurtuluşu hazırlar. Korunması gerekenleri depolar. Zor bir iştir yazmak. Yazıcılık, yazarlık ve dahi gazetecilik.
Kanıtı yanıtta gizlidir; Gazetecilik emek, gözyaşı, yas bezeli has bir iştir. İşareti ise; 'Yas Gasteci Yas'tır...

Hiç yorum yok: