28 Ekim 2018 Pazar

ANADOLU CUMHURİYETİ...


Anadolu dünyada derin izler bırakmış uygarlıkların beşiğidir. O yüzden baştan bu güne arada geçen bin yılların her dönemi benzer esintiler taşır. Her dönemde kültür ve uygarlık hikayeleri yeni kahramanlarını da yaratır. Öğretir, eğitir...
Aynı zamanda eşsiz ve klasikleşen nice kapışmalara da sahne olmuştur Anadolu. Ayrıca toprakları kaç kez yıkılıp yakılmış, o direnmiş yeniden can vermiştir tarihsel kronolojiye. Binlerce yıldır ses getiren sentezleriyle ziyaretçi profili değişmesine rağmen en yabanları dahi kendine dönüştürmüştür. Özgünlüğünü böylece korumuş, dünyaya hakimiyet kurmuştur.
Öyle ki yakın ve uzak geçmişte yükselişten hurdalığa düşüşte daima anaç rolü üstlenmiştir. Hem kahramanlarını yaratmış hem hayatın akışına yön vermiştir. Ters yoldan gidenlere de layığını göstermiştir.
Üzerinde sonu beter biten oyunlar hiç eksik olmamıştır. Anadolu'nun yakın zamanda yeniden dizaynını gerçekleştirenlere gerekli yanıtı geciktirmeyen, yepyeni bir devlet ve ulus olma yolunu açan, gerekli tadil ve tadilatları Anadolu gerçeğine göre hayata geçiren son dahi 'ilk ve son Cumhuriyet'in kurucusudur. O büyük kurucu bin yıldan bu yana bu topraklarda etkisini ve albenisini hala koruyan tek temel taştır. O ve kurduğu Cumhuriyet ise perakendeci kimliklerle asla yıkılamaz. Yaşar.
Yıkılamaz çünkü Anadolu özelinde yerine ne forse edilirse edilsin her sıkışık dönemde onun adı ve namına yüksek hassasiyet vardır. Son on yıllarda çeşitli gerekçelerle zincirleme mantık ve mantık dışı operasyonlarla, yurtiçi ve yurtdışı destekli biraz horpalandı.

Hırpalanmış olsa da Anadolu başka bir renktir. Öyle hafif ve gündelik tercihlerle köklü segment bozulmaz. Temel kriterler değişmez. Çapı ne olursa olsun hiç bir prese de kalıp olmaz. Olmaz çünkü Anadolu efsane denizinde siparişle üretim yapan nice boğulmuş cengaver yatar.
Anadolu stratejik bir lokomotif olma özelliğini kaybetmedikçe, kendine aykırı tüm tasarımlara karşı kor. Karşı duracak, direnç gösterecek öncülerini de filizlendirir. Evrensel normlarda varoluşunu milat öncesindeki bulgularla buluşturur. Ve ayakta kalır. Kalmasını bilir. O yüzden Cumhuriyet bilinci Anadolu'da yıkılmadıkça Anadolu Cumhuriyeti yıkılmaz. Diğer coğrafyaları da kapsar.
Yani Anadolu uzun süredir projelendirilen yetersiz gereksizliği kabul etmedikçe bu millet yeni bir İstiklal Marşı'naihtiyaç duymaz.
Eğer cebren ve hile ile yenilgi bir kez kabul ettirilirse anında makamı oynak marşlara talep açılır.
Kimse boş yere heveslenmesin. Beşik devrilmeyecek. Yaşa Anadolu, yaşa Cumhuriyet, yaşa...

Hiç yorum yok: