9 Eylül 2018 Pazar

CHP ELBET İLELEBET VAR OLACAK…

CHP ELBET İLELEBET VAR OLACAK…
 
CHP`nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk`ün " Benim iki büyük eserim vardır. Biri Cumhuriyet, diğeri Cumhuriyet Halk Partisi’dir " sözüyle sabit emanetleri 95 yıl sonra tarih olmaya zorlanıyor. İçeriden dışarıdan baskı artıyor, kıskaç daraltılıyor. Ancak Atatürk var olduğu sürece elbette Cumhuriyet te, CHP de var olacaktır. İşte bütün mesele bu...
 
Bir döngüsel dangalaklıkla ya sayı sayma bilinmiyor ya da CHP’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk`ün CHP’yi belli bir tarih kesitinde azgınlaşan emperyalizme, organize köhne dünya düzenine, eşitsizliğe, gericiliğe, imtiyazlara, başkaldırının ifadesi olarak Cumhuriyet ile birlikte kurmuş olduğu bilinmiyor. 
 
Yani Cumhuriyet ile CHP’nin birinden biri yok edilemediği sürece ikisi de yıkılmaz. Yıkılamaz. Bu gerçeklik tarihe saplanmış Ata hançeridir. Milletin hançeresi yaralansa da en baştan ilelebet mührüyle mühürlenmiştir. Zaten kutsalında da “Tarihte varız, Gelecekte de var olacağız” yazar. 
 
Tam 95 yıldır, on yıllar içinde karmaca kurmaca nice şaşalı iktidar partileri başa geçmiş sonra siyaset mezarlığına gömülmüştür. Bu günküleri de, yenileri de bir gün mutlaka tarihin derinliğine gömülecektir. Velakin CHP daima vardır, var olacaktır, var olmaya devam edecektir. İşte budur şu fakir memlekette siyasetin tecellisi. 
 
Sahte yenicilere karşın CHP ebedidir çünkü varlığının yegâne temeli Türkiye Cumhuriyeti’dir. Ne zaman ki vatan egemen güçlerce parçalanır, cumhuriyet yıkılır, toprağı bölünür, ancak o zaman CHP’nin de icabına bakılabilir. Şu fakir ülke yaşadığı sürece çatlayan patlayan çok ama CHP yaşar da yaşar. O yüzden kurmaca din borsasında siyaseten prim yapmanın tek yolu halktan yana cumhuriyetçilere, devrimci demokratlara, partili olsun olmasın vahşi bir kıyım sürdürülür. CHP’nin 9 Eylül 1923’te kurulduğunda yedi düvele karşı tam bağımsızlık mücadelesi yürüten Anadolu ve Rumeli Müdafai Hukuk Cemiyetleri’nin devamı olduğu unutturulmaya çalışılır. Ateş çemberinde iken ‘hattı müdafaa yoktur sathı müdafaa vardır. O satıh tüm vatandır.’ Parolası inatla ‘hattı’ hat sanatı, ‘sathı’ yüzyıllık Cumhuriyet birikimlerini haraç mezat satmak şeklinde anlaşılır. Sözün kısası 95 yıl önceden bu günlere gelmiş birikimleri, öz değerleri tırpanlanır. Öyle ki vatanın küllerinden var edilmesini asla içlerine sindiremezler. 

Sindiremezler çünkü CHP, kurucusu ve ilk genel başkanı Atatürk’ün önderliğinde sallanan saltanatı da kaldırmıştır, Hilafeti de. Cumhuriyeti kurmuş kurdurmuştur. Onlar düşmanı denize dökmüş, hasta imparatorluğu tarihe gömmüştür. İşte asla küllenmeyen CHP kindarlığı işte bu saltanat aşkıdır. Dillere pelesenk hilafete körü körüne tiryakiliktir. 

Oysa saltanata da hilafete de son verilmiş ama ulusal barışı sağlayan reformlar da gerçekleştirilmiştir. Devrimler de. Ahı gitmiş vahı kalmış, yıkık dökük imparatorluktan milletin kayıtsız şartsız egemen olduğu cumhuriyete, ümmetten devlete çok kısa sürede sıcak geçişin lokomotifi CHP elbette istenmez. CHP’nin temel ideolojik yaklaşımları ortada iken, kurduğu cumhuriyetin nimetlerinden alabildiğine faydalanılırken hep kafalar karıştırılır.
 

Yıllar evvel CHP yıllarca tek parti kurumu olması ve etkin gücüne karşın, tüm devlet olanaklarını serbestçe kullanma yetkisine sahipken özveri göstermiş ve cesaretle çok partili rejime geçişi de sağlamıştır. On yıllarca tek parti rejimi diye atıfta bulunanlar şimdi tek parti ve tek adamlığa dönüşte masum milleti sahte saltanata kul eylemenin, ülkeyi geriye döndürmenin yolunu arıyorlar. Onun için ilkin CHP’yi yok etmek sonra da ‘Allah muhafaza etsin’ den geçen bir rota izliyorlar. CHP tek parti döneminde şunu yaptı bunu yaptı diye atmak tutmak yerine geçmişe bakıp gerçek adaleti görüp külahlarının altına sinme de bir gün mutlaka gelecektir.
 
Elbet hesap günü geleceğinden dolayı şimdi CHP’ye ve CHP’lilere bir yaylım ateşi, ver yansın yarışı sürdürenler bilmeli ki her şeye karşın elbette CHP diyenler yollarından dönmeyecektir. CHP ilelebet var olacaktır…

Hiç yorum yok: