Pİ SAYISI PİR SAYGISI
Mesele salt gitmek olsa yol herkesle gidilir. Ancak denizden ağaç denizine yolculuklar idenin olgunlaşması, yolun felsefi temellerinin atılması içindir. Yani kavramların kavranması içindir. Bir sıra tek mısra poetik sırrın ünlenmesi içindir. Bu yüzden yoldaşlık önemlidir. Yol yordam gözetmeyen, dilde ve kalpte özümsenmeyen sentetik sentezcilerle yol gidilmez. Bunlarla çıkılan yolculuklar diyalektik mantıkla güncellenemez. Zaten her durumda dünya düaliteyi yaşar. Ve düalizm için dünya ötesi bir cennet veya cehennem gerekir. Bu değişik zamanlarda üst akılla çeşitlenen ve çeşitli argümanlarla zenginleştirilen realiteden kaçıştır. Böylesi her öğreti ortaklaşmacı boyuta evrilemez sadece savunma refleksini zayıflatır. Haliyle ortak yarar anlayışı da unutulur gider...
Unutulmaması gereken trajikomik traş, irrasyonal aforizma; “Neoklasik ekonomi düşüncesinden epistemolojik bir kopuşu temsil eden heterodoks yaklaşım, günümüzde giderek ön plana çıkan davranışsal ekonomi ve nöroekonomi gibi alanların da etkisiyle daha fazla önem kazanmaktadır.” farazasıdır. Hayat bazen bu döngüsel sörf artığı ve benzerleriyle evrene sabitlenir. Falan feşmekan fikri sabitlik zor geçen kirli paslı günleri yaratır...
Eksik yaratı yoğun karartı güzergahında yola koyulanlar resmen ölüm kalım savaşına endekslenir. İşte o zaman iki yüzü de keskinleşir yaslı şehrin. Yollar tutulur, ide unutulur, yolculuk zorlaşır. Haliyle yoldaşlık da yozlaşır. Yine de irrasyonal çembere sabitlenen yollara vurulur ister istemez. Ama daha ilk etapta tuzaklar kuruludur. Kulvarlara siperler kazılıdır. Gözaltılar kasıtlıdır. Ve çanlar canlar için çaldıkça çalar...
Çalıntı hayatlarla çekişmenin değişmezi pi sayısı, pir saygısıdır. Hayata sabitlenen bu kararlılık bozulamayınca, çatkapı bozguncular çaresiz bozuk pusulayı parlatır. Çünkü kor ateşe yakışan, ateşsiz silah ustalığıdır. Bu nedenle uslara acı gerçeği küsküleyecek belgeler, kurtarılmış bölgeler ve kutsanan gölgeler asılır. Artık her yolculuk çıplak kının içinde belde tutulur. Tutku daimi ama can tatlı, can pahallıdır. Bu can pazarında bıçak sırtı gidilen yol ise salt ölüm kalım savaşıdır...
Her ölüm kalım savaşında herkes kendisidir. Kendisi herkes olanlar ise esir kampına tabidir. Hayat denen özgün yolculukta sıcak savaş yaralısı, soğuk savaş davalısı, barış sevdalısı gönüllere yayılan bir damlacık umut varsa eğer bu dairesel döngüde o da kaybedilir. Kendini kaybedenlerin aklında kontrollü öfke nöbetleriyle gelişen, can bedenden çıkmayana unutulamayan anılar kalır. Elde kalan, kökünden halletme faslına özlemdir. Elde iki, bir faslından pir saygısından katlanılan ölümcül yol özlemi bazen santimle de olsa canlı hayatın önüne geçer. Böylece sanı ve kanı ile katmerlenen kirli paslı günler, günü gelir bir güzel temizlenir.
Pi sayısına pir saygısına şartlanılan dairesel döngü, içgüdüsel ideal somutlaştırma yolculuğudur. Yolun sonu kızılca bahar, teğet geçilen uçurumunun dibi meteor oratoryosu. Yosun tutmuş taş metinlerde tanımlanan ideolojiler çok boyutlu. Rasyonel hayata sabitlenen yollara göğün imzası...
Dairesel döngüye sabitlenen yayık dünyada çaplı kayıp belli; pi sayısı pir saygısı...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder