21 Ekim 2025 Salı

DEVRİMSEL FREKANS

 

DEVRİMSEL FREKANS

 

Spartaküs’ten bin yıllar sonra bugün insancıl kurgu zıddına zırvalanan, mitsel insansı kuşku yerle yeksan. Karşıt devirimlerle tekleyen kalpler çok yavan. Her devrimsel frekansa tertiplenen kulp çok, kulluk kutuplu yalan. Yani dört bir yan kulpazan. Tabii ki yersen...

 

Vladimir’den bu yana devrim en şaşırtıcı frekans. Devrimler, devrilenleri olmayınca olmaz. Devirenler de. Bizzat devrimcileriyle özdeşleşen, özgürleştiren devrimler savaşlara, tüm savaşlar özgün devrimlere yol açar. Ancak sonuç daima barıştır. Fark etmez yurt cihan...

 

Trotski’den sonra her aşamada devrimlerin en zayıf halkası, zarif örgütlenmiş zoru gördüğünde çark eden şok edici fraksiyonlar. İşte o nedenle oradan vurur yok edici karşı devirimciler. Çünkü devrim, savaşçı devrimciler ve sert duruş gerektirir. Yani devrim için sertin serti toplumsal durum kaçınılmazdır. Çünkü dirençli tutum ve toplumsal eşitsizlik devrimleri vazgeçilmez kılar…

 

Ernesto’dan beri devrimler halk katmanlarını şahlandıran, emperyal düzeneğin hiper hızına keskin frendir. Devrim belirtileri görmezden gelinen, ani tarihsel patlamadır. Çünkü evlerde ve sokaklarda umut tükenince devrime çok az kişi inansa da devrim gerçekleşebilir. Yani devrimi tetikleyen unsurlar, gidişatın aksine düpedüz iyileştirici ideleri yola koyar. Ve gerçek öncüsünü bulan özgün devrimler olur. Bunu bilen karşı devirimciler ‘kolektivizm ve yıkılış’ algoritmasını her dönem günceller. Tüm dünya lehine sosyalist devrimleri böyle engeller. Ancak ‘Che’ aleyhine tek kelime edilemez…

 

Deniz’le birlikte devrime destek bilinci ve devrimci gelenek birikimi toplumda yerleşir. Devrim inancının radikal yöntemlerle arttığı öğrenilir. Kelli fellilerde devrimcinin sırtındaki parkadan korku, halkta yürekleri paralayan coşku. Hem de tüm devrimci girişimlerin devlet düşmanlığı olarak adlandırıldığı kor günlerde. Sonuç malum, etki tepki mantığıyla itibarsızlaşma beklentisinin dip yapması. Dile kolay daima pik yapan Deniz ve arkadaşları…

 

Evren katilinden itibaren her devrim inancı sakıncalı moda. Her evrede bey zadelerin türettiği kurgu skandallarla sönümleme, hain pusularda zedeleme girişimleri. Elbette devrim ve devrimcilik, mutlu katmanların katıldığı toplumsal doku değil. Soyut tetiklemelerle değil somut eylemsellik ile gelir devrim. Kutlu kehanet, teorik ihanet kıskacından kurtulanla, bilimsel geçişlerle devrimci yol güçlenir. Ve devrimlerden bir devrim yaşar bozguna uğramış toplumlar…

 

Marks dahil dünyadaki tüm devrimlerin devrimcileri, sonsuzluğu temsil eden devrimsel frekansın değişmez parçasıdır. Devinen değişimi gören oportünist bozgunculuk, şaşkın iradeyle derin stratejiler belirlemeye soyunur. Dolayısıyla toplumsal kargaşalar körükler. Böylece birleşik cephe oluşturulmamasının önü alınır. Mikro-makro milliyetçilik gergefinde evrensel krizler sertleştirilir. Lakin şartlar çok çetin olunca, dünya çapındaki devrimlerden güç alan devrimciler, olgun fikirler ve eylemlerle salt devrime odaklanır. Tıpkı Deniz ve arkadaşları gibi…

 

Bugün veya yarın kazanımı ultra emperyalizmin yıkılması olan devrimler, şaşırtıcı derecede olanaklıdır. Pekâlâ pek yakındır. Yeter ki devrimsel frekans geniş yığınlar ve nice yorumlar ile güçlensin. Ve güç olsun geç olmasın…

Hiç yorum yok: