ULUSAL EGEMENLİK...
Çocuklar, "ulusal egemenlik kayıtsız şartsız milletindir." gerçeğiyle büyüdükçe bu talihsiz memleket payidar olacaktır. Ve ilelebet var olacaktır. İlerleyecektir. İşte bu gün o temel gerçeğin tasdiklendiği gündür.
Tam doksan dokuz yıl önce 23 Nisan 1920'de hakimiyetin saraydan alınıp millete devredildiği gün; Kutlu olsun...
Şimdi bir asra bir kala bu gün uydurma bahanelerle, yıkıcılığı besbelli kayda şarta bağlanmak suretiyle egemenlik milletin elinden gasp edilmeye çalışılıyor. Edildiği takdirde bu cennet memleket maalesef payidar değil payimal olacaktır. Tıpkı geçmişteki gibi pusuda bekleşen emperyalistlere bu toprakları pay etme fırsatı doğacaktır. İşte onun için çok önemli bir gündür bugün.
Özellikle çocukların dilinden ana doğruyu öğrenmek adına. Geleceğe öğütlemek adına. Anı örgütlemek adına. Geçmişte yaşanan acıları unutmamak ve milli mücadeleyi kutsamak adına. Her adımı millet memleket namı hesabına atmak adına. Önemlidir ve değerlidir bu gün.
Bir asır önce tüm değerlerin ayaklar altına alındığı, vahşi emperyalizmin memleket topraklarını aralarında paylaştığı o ısdıraplı günlerde, ulusal egemenliğin hiçbir mandaya, sınıfa ve zümreye verilmeyecek en kutsal hak olduğu bilinciyle yola çıkanlar savaşı kazanmıştı. Ben kazandım benimdir kibrine ve hırsına hiç kapılmadan idare meclise bırakılmıştı. Milli irade resmen taçlandırılmıştı. Bütün dünyaya en yüce örnek olunmuştu.
Bu örnek Ata sözü ile tasdiklidir; “Bütün cihan bilmelidir ki artık bu devletin ve bu milletin başında hiçbir kuvvet yoktur, hiçbir makam yoktur. Yalnız bir kuvvet vardır. O da millî egemenliktir. Yalnız bir makam vardır. O da milletin kalbi, vicdanı ve mevcudiyetidir."
Sonrasında bir asrın son çeyreğine hükmedenler yüzünden Ata sözüyle perçinlenen bu dünya güzeli örnek her fırsatta zedelendi.
On yıllarca memlekete sağanak gibi kara cahillik yağdırıldı. Çağdaşlaşmaya erişim rotası değiştirildi. Temel eğitimden itibaren eğitim öğretimin içi boşaltıldı. Bilim hepten yok sayıldı. Demokrasi daima özel çıkarlar doğrultusunda kullanıldı. Genel itirazlara kollukçu kaba güç kullanıldı. Sevgi, saygı, dayanışma tırpanlandı. Edep haya kalmadı. Kapıda komşuda barış hoşgörü tesis edilemedi. Sözde millet iradesi denilerek kutsal emanet iyice ters yüz edildi. Rejim bir anda değiştirildi. Sonuç itibariyle memleketin ve çocukların geleceği resmen tehlikeye atıldı, bahtları karartıldı.
Oysa onların değildi hiç bir şey. Her şey bütün çocuklarındı, tüm çocuklaraydı. Ayrımcılık yapıldı onlara da. Çeyrek asır hep kendi çocuklarını kolladılar, gözettiler.
Oysa Deniz gözlü dev hiç de öyle buyurmamıştı; "Küçük hanımlar, küçük beyler!
Sizler geleceğin gülü, yıldızı ve ikbal ışığısınız.
Memleketi ışığa boğacak olan sizsiniz. Kendinizin ne kadar önemli, değerli olduğunuzu düşünerek ona göre çalışınız.
Sizlerden çok şeyler bekliyoruz; kızlar, çocuklar!” Mustafa Kemal Atatürk...
Şimdi gün Ata öğüdü tutma günü. Ve bir tarafa ağır gelse de kayıtsız şartsız "hakimiyet milletindir" gerçeğini kabullenme ve bayram yapma günü.
Bu kutlu gün memleket çocuklarına ve bütün dünya çocuklarına kutlu olsun...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder